DEVRİ DAİMLİĞİM
kötü kötü günlerin habire doğum yaptığı şu günlerde
ne çocukluğumun ne de gençliğimin
hiçbir gizemli ve etkileyici anısı aklıma gelmez oldu…
anlaşılan yine bu şehirden gitmek zorunda olduğum bir hafta sonundayım,
kimse de ikna edemez bu saatten sonra kolluk güçlerine teslim olmamı.
kalkıp gidip babamın mezarı başında iki duble rakı içmeliyim,
karşılıklı kadeh tokuşturmalıyım belki de
iki de cigara yaktık mı değmesin keyfimizi…
gece gündüz acı acı hatırlarım en son “günaydın aşkım” dediğini
neyim var neyim yok, üstüm başım herşeyim kaybolmuş,
çırılcıplak kalmışım yine sokaklarında…
kapıdan içeri girdiğinde ilk dokunduğun gibiyim tertemiz,
nasıl bırakıp gittiysen öylece beklemekteyim,
ilk bakıştığımızdan beri bu kaçıncı devri daimlik yaşıyorum ah ah bir bilsen…
H.H.B.