BİRLEŞİK KRALLIĞI VE NATO’YU ANLAMAK

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin gerçekleştirdiği devrimci sosyalist komünist ilerleyiş “…Berlin Eylül 1948’de Batı Avrupa Birliğinin Savunma Organizasyonunun kurulmasına yol açtı. Fakat taraf devletler,…” Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin “…askerî gücü karşısında zayıf konumdaydı.” Ayrıca devrimci sosyalist komünistlerce gerçekleştirilen 1948 Çekoslovakya devrimi ile ülkedeki emperyalist işbirlikçi “…hükûmetin devrilmesinin ardından Birleşik Krallık Dış işleri Bakanı Ernest Bevin, benzer bir durumu önlemek için en iyi yolun Batılı ülkeler arasında ortak bir askerî strateji geliştirmek olduğunu belirtti.”

Bevin’in tavsiye ettiği askeri çete yani nato’nun amacı Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’ndeki devrim ve sosyalizm inşasının doğu avrupa’da halklar,  işçi ve köylüler tarafından kabul görmesi ve desteklemekle birlikte kendi ülkelerinde de devrim ve sosyalizmi inşası ve bunun batı avrupa’ya da ilerlemesinin önünü kesmekti.

Çünkü devrim ve sosyalizm batı avrupa’ya ilerlerse sadece batı avrupa’daki halklar, işçiler ve köylüler özgürleşmeyecekti bu tüm dünyaya yayılacaktı, burjuva diktatörlükleri, faşist diktatörlükler yıkılacaktı.

Sermayenin, özel mülkiyetin, paranın, burjuvazinin ve aristokrasinin saltanı yerle bir olacaktı.

Batı avrupa halkları, işçileri ve köylüleri özgürleşecekti ve halklar barış içinde kardeşçe, özgür, eşit, adil bir şekilde yaşayacaktı.

Lakin birleşik  krallık başta olmak üzere işbirlikçi ülkeleri nato’yu kurmayı kafaya koydular, böylece her yerde devrim ve sosyalizm mücadelesine birlikte saldırabileceklerdi bu sayede.

nato’ya karşı olanlar, nato mağduru olanlar, “bize saldıran nato”, “nato’yla savaşıyoruz”, vs. diyenler nato, nato derken arkadasındaki tarihsel gücün baş aktörünün birleşik krallık olduğunu görmezden gelmek kabul edilemez.

birleşik krallığın ne olduğunu, ne olmadığını anlamadan nato hakkında konuşmanın zerre kadar hiçbir anlamı yok.

H.H.B.