Osmanlı imparatorluğunun modernleşme/batılılaşma kararı ensonuncusu “millet” ile oluşan siyasal teçrübesinin Orduda, hukukta ve yargıda modern kavramları ve ayğıtlarıyla yerleştirmek için uzun süren refomlar sonucunda Türklük ve İslam, modern bir devlet inşasında karar kılınıp o çağın ulus devlet inşa projesi teorik olarak İttihatcılar tarafından oluşturulmuştur.
Geç Osmanlı projesi, “yeni” Tc. de İttihatcı kadroların devamı olan Kemalistler tarafında inşa edilmiştir. Tabiki bu yaratılmak istenen Ulus devlet, Osmanlıda olan milletlerle, halklarla olmayacak, milletler, halklar, soykırım ve kırımlardan geçirilerek tek millet tek din tek vatana indirgenecektir. Kırımdan kalanlarda asimilasyona tabi tutulup Türkleştirilecek ve İslamlaşlastırılacaktır.
Kitapta haklı olarak “Devletin millete değil de millet” in devlete, devletin imkanlarına eklenen bir siyasal araç olarak belirgenleşmesi” Türk ulus-devletinin “ulus” u ile olan ilişkisi sorunlu olmuştur. denmekte.
Yine Osmanlı ve Cumhuriyetin ulus ile bağlantısı hem toplumsal hemde kültürel açıdan yapay ve yüzeysel olunca siyasal planda da
sert ve katı oldugu vurgulanıyor. Hukuk ve yarğıda görülecegi üzere “ulus” veya “millet” geleneksel devletin yeni koşullarda ayakta tutunması için elverişli vasıtalar olarak inşa edilmesine dikkatine vurgu yapılmıştır.
“Devlet eski halinde kalırken hep “yeni” lenmiştir. Yada devlet yenilenirken hep “eski” kalmıştır.”
Akp döneminin tarihsel arka planını oluşturan Cumhuriyetin ve öncesi Osmanlıda başlayan asıl iktidar odaklarından birisini oluşturan Türkçü, Sünni İslamcı sağcı ve muhazafakar eğilimlerle esaslı bir bağın bulunması gözardı edilemez.
Yeni bir yüzyıl da, yeni bir oluşumla, öncekilerde olduğu gibi ne eskisinin yenisi olalım. Nede yeninin eskisi. Çağdaş Demokratik Çoğulcu Seküler bir Cumhuriyette buluşmak dilegiyle.
Cengiz Ünal