İsrail saldırıyor, Avrupa sessiz: Sivil halkın bombalanması meşrulaştırılıyor

İsrail ordusunun abluka altındaki Gazze Şeridi’ne saldırıları sürüyor. Saldırılar karşısında Avrupa devletlerinin İsrail’e karşı net bir tavır almaması eleştirilip, tartışılıyor.
İsrail’in Filistin’e saldırısı sonrası yangın
Fotoğraf: Aa

ANASAYFA Avrupa’nın Gündemi

İsrail ordusunun abluka altındaki Gazze Şeridi’ne kara, hava ve denizden bombalı saldırıları sürüyor. Saldırılar karşısında Avrupa devletlerinin İsrail’e karşı net bir tavır almaması eleştirilip, tartışılıyor. Almanya’da genel bakış kayıtsız şartsız İsrail’in yanında yer almak olarak dayatılıyor. Faşizm döneminde Yahudilere yönelik Holokost, İsrail ne yaparsa yapsın ses çıkarmamayla telafi ediliyor. En basit eleştiri, İsrail devletini yok etmek, İslamcı Hamas’ın kuyruğuna takılmak ve antisemitist olmakla cevaplandırılıyor. Junge Welt gazetesindeki yorumda İsrail ile asimetrik savaş sürdüren Filistin halkı ve bu çatışmayı tırmandırarak politik gücünü arttırmaya çalışan Netanyahu ve Hamas’a tavır alınıyor.

Fransa’nın tavrı ise bir kez daha geleneksel “şiddete son” verme genel çağrılarıyla sınırlı oldu. Saldırganla saldırıya maruz kalan aynı düzeyde değerlendirilerek İsrail’in sivil halkı bombalaması fiili olarak meşrulaştırıldı. Bununla da sınırlı kalmayarak Fransa cumartesi yapılma çağrısı olan yürüyüşü yasakladı, gerekçe ise kabahatten daha büyük: 2014 Filistin gösterilerinde sorun çıkmıştı. Çevirdiğimiz mektupta aralarında gazeteci, yazar, tarihçi, sinemacı, siyasetçilerin de olduğu isimler Macron’a politikasını değiştirme çağrısında bulunuyorlar.

Dünya çapında pandemide ölüm oranının en yüksek olduğu ülkelerden biri olan Birleşik Krallık’ta hükümet uzun süredir “Pandemiyle uğraşıyoruz” mazeretiyle bir kamu soruşturmasına yanaşmıyordu. Başarılı aşı erişimi sürecini takiben beklentilere karşılık vermek zorunda kalan hükümet soruşturmanın 2022 ilk baharında başlayacağını ilan ederken mümkün olduğu kadar az detay paylaştı. Böylece soruşturma sonuçlarının bir sonraki genel seçim sonrasına kalması garantilenmeye çalışılıyor.

EMMANUEL MACRON’A MEKTUP
Humanite Gazetesi

SAYIN Cumhurbaşkanı Doğu Kudüs bir aydır ağır olaylara sahne oluyor, eğer gelişmeler büyümeye devam ederse bölgede, hatta dünyada barışı tehdit edebilir.

Her şey İsrailli polislerin ramazanın başından bu yana Filistinlilere Şam kapısını kullanmasını yasaklaması ve yüzlerce aşırı sağcı ve ultra-Ortodoks Yahudi militanların “Araplara ölüm” diye haykırarak şiddet uygulamasıyla başladı. Gizlenmeye gerek bile görülmeyen bu Filistinli avı Kudüs polisinin bir kısmının desteğini de aldı. Kahanist Milletvekili İtamar Ben Gvir bunu değerlendirerek Şeyh Cerrah Mahallesi’nde yüksek mahkemenin kararını ertelediği 13 Arap evini gasbetmeye çalıştı. Bu ramazan sonu döneminde Filistinlilerin direnişine karşı Polis Tapınaklar Tepesi’ne girmiş ve Mescid-i Aksa’nın içine girerek bulunanlara saldırmış ve gaz sıkmıştır.

Bu provokasyonlar bireysel kişilerin eylemleri değildir: Aktörleri ister uzun zamandır hükümet koalisyonlarında yer alan ultra-Ortodoks partiler olsun, isterse de Başbakanın kısa bir süre önce ittifak kurduğu ve içinde Knessetin (meclis) 1994’de “ırkçılık” yapmaktan yasakladığı Meir haham Kahane’ın oluşumunun mirasçılarının da bulunduğu dinci siyonist parti olsun, tümü Benyamin Netanyahu’nun resmen müttefik olduğu parti üyeleridir. Kudüs polisine gelince, İsrail basınına göre, o da (Netanyahu’nun partisi) Likud şefine yakın birisi tarafından yönetiliyor.

Son iki yıl içinde 4 erken seçimlerde başarı elde edemeyen İsrail Başbakanı iktidarını koruyabilmek için nereye kadar gitmeye hazırdır? Kudüs’teki patlama Tel-Aviv ile Tahran arasındaki gerilimin giderek artmasına denk düştü, kaldı ki İsrail ordu ve istihbaratları birçok defa İran tankerlerini bombaladı ve Natanz Nükleer Santralini iki defa sabote etti. Her şey sanki Benyamin Netanyahu’nun -AB, Rusya ve Çin’in desteklediği- Amerikan idaresiyle İran yöneticilerinin 14 Temmuz 2015 anlaşmasına tekrar geri dönmesi için yürüttükleri müzakerelerin başarısız olması için çaba sarf ettiğini gösteriyor.

Hiç kimse, BM’nin Güvenlik Konseyi üyesi, Avrupa diplomasisinin ve güneyle bağları güçlendiren temel aktörlerinden birisi olarak kendisini tanıtan Fransa’nın sessiz kalmaya devam etmesini, hatta daha da kötüsü mütecavizle saldırıya uğrayanı aynı düzeye koymasına anlam veremez. Amerika Başkanı Joe Biden İsrailli yetkililere gerilimi yükseltmeden kaçınma çağrısında bulundu. Birçok Avrupalı yöneticiler de aynı yönde çağrı yaptı. İsrail’le ilişkileri normalleştirme sürecine giren Arap yöneticileri bile İslam’ın bu üçüncü kutsal yerinde yaşanan şiddeti kınadı.

Sayın Cumhurbaşkanı İsrail Başbakanından aşırıcı müttefiklerinin ve Kudüs polisinin provokasyonlarına son vermesini dayatmak için, İsrail yüksek mahkemesine uluslararası hukuka saygı duymayı ve özelliklede şehrin doğusundaki Filistinlilerin mülklerine el koymayı yasaklaması gerektiğini hatırlatmak için, BM’nin Güvenlik Konseyinin aldığı kararları uygulamak ve İsrail-Filistin çalışmasında olduğu gibi Körfez’de yeni bir çatışmanın alevlenmesini engellemek için gerekli her eylem ve yaptırım uygulaması çağrısı yapmak için, Dışişleri Bakanını Fransa’nın tavrını doğrudan açıklamak için derhal olay yerine ve komşu ülke başkentlerine derhal göndermek için söz sırası artık sizde. Yüksek saygılarımızla

Patrick Appel-Muller, l’ Humanité Gazetesinin Eski Redaktör Müdürü, Jean-Christophe Attias, EPHE Üniversitesi Araştırmalar Müdürü , Eliane Assassi, Senatör, Manon Aubry, Avrupa Milletvekili, Bertrand Badie, Profesör (Sciences Po-Paris), Esther Benbassa, Senatör. Simone Bitton, Sinemacı

Taha Bouhafs, Gazeteci, Rony Brauman, Doktor, Yazar, Jean-Paul Chagnollaud, Profesör

Monique Chemillier-Gendreau, Paris-Diderot Üniversitesinde Kamu Hukuku ve Siyasi Bilimler Profesörü Laurence Cohen, Senatör, Éric Coquerel, Milletvekili, David Cormand, Avrupa Milletvekili

Sonia Dayan, Sosyolog Laurence De Cock, Tarihçi Elsa Faucillon, Milletvekili Bernard Frederick, La Presse Nouvelle Magazine Gazetesi Redaksiyon Sorumlusu Fabien Gay, Senatör François Gèze, Basım-Yayıncı Jérôme Gleizes, Paris Belediye Encümeni Alain Gresh, Orient XXI İnternet Gazetesinin Redaktörü Hubert Julien-Laferrière, Milletvekili Daniel Junqua, Gazeteci Daniel Kupferstein, Sinemacı Yves Aubin de La Messuziere, Eski Fransa Büyükelçisi Mathilde Larrère, Tarihçi Pierre Laurent, Senato Başkan Yardımcısı, Paris Senatörü Jean-Claude Lefort, Onursal Milletvekili ve Fransa-Filistin Dayanışma Derneği AFPS’nin Onursal Başkanı Pablo Pillaud-Vivien, Regards Dergisinin Editoryal Sorumlusu

Raymonde Poncet, Senatör Thomas Portes, Génération.s Partisinin Sözcüsü Bernard Ravenel, AFPS Onursal Başkanı Gilbert Roger, Senatör, Fransa-Filistin Dostluk Grubunun Başkanı Elisabeth Roudinesco, Psikanalist François Ruffin, Milletvekili Mounir Satouri, Avrupa Milletvekili

Denis Sieffert, Politis Dergisinin Editoryalisti Taoufiq Tahani, AFPS Onursal Başkanı Aurélie Trouvé, ATTAC Derneğinin Sözcüsü Thomas Vescovi, Bağımsız Araştırmacı Dominique Vidal, Gazeteci ve Tarihçi

Sylviane de Wangen, France Terre d’Asile Derneğinin Eski Başkanı Francis Wurtz, Eski Avrupa Milletvekili -Eski Birleşik Avrupa Solu-Kuzey Yeşilci Sol Grubunun Başkanı

Çeviren: Deniz Uztopal

Haber
İlgili Haberler
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Menü
Sohbeti Başlat
Merhaba,Web Sayfamıza Hoşgeldiniz..
Size Nasıl Yardımcı Olabilirim?