Son dönemlerde Türkiyede ve yurtdışında önemli, hayati ve güncel, bir konu olan, Faşist, Faşizm ve Faşist Dikktatörlük kavramı kendi ismi ve cismi ile konuşulup, tartışılıp ve yüzleşilmesi, önlenmeye gizlenmeye çalışılıyor. Bunun yerine özellikle akademik, siyasal ve diplomatik çevrelerde kaçamaklı, ürkek hatta korkak bir dille ifade edilemeye kaçılınan aslı kavramlar olan Faşist, Faşizm ve Diktatörlük kavramları yerine akademik kavramlar olan yedek kavramlarla Halkın genellikle anlayamayacağı kavramlar olan Otokrasi ve Otokrat kavramların kullanılması özenle ve kasten tercih ediliyor. Otokrasi ve Totalizm arasındaki safhalarda oluşan Faşizm. Bununla gizlenmeye, doğru temelde tartışılmasının ve güncellesmesinin önüne geçilmek isteniyor. Zihinleri bulandırıp, kafaları karıştırmak için Halkın bildigi, tanıdığı Faşist, Faşizim ve diktatörlük kavramı yerine akademik kavramlar olan modermsi ve yumuşatılmış, kulağa hoş gelen Otokrasi ve Otokrak kelimeleri özellikle tercih ediliyor.
Oysa dünyada ikinci dünya savaşında önce ve sonra konuşulan Faşizm, 60 larda 70 ve 80 lerde askeri Faşist Darbeler ve Cuntalarla bilinen Faşistler, Faşizm ve Faşist diktatörlük, evde, sokakta işyerlerinde ve hayatın tüm alanlarında çocuklar ve gençler başta olmak üzere tüm halk kesimleri tartışıyor yüzleşmteye çalışıyorlardı. İliklerine kadar bu Faşizm safhalarını toplumsal ve şahsesen bireysel olarak yaşıyorlardı. “Faşist kime denir?” , “Faşizim nedir? ne değildir?”, Faşist Diktatörler; Hitler, Mussolini, Franko, Salazar vb halk haberdar edilmişti. “Faşizm var mı? yok mu? tartışmaları mahallede okullarda sokakta heryerde gençler başta olmak üzere çocuklar dahi tartışıyodu. Bu politik ortamında tartışılmayan hiç birşey nerdeyse yoktu. Sokak duvarlarında, dağlarda taşlarda, “Kahrolsun Faşizm”, Faşizme Geçit yok”, “Faşist Polis İşbirligine Son”, Faşizme Ölüm Halka Hürriyet”, “DGM lere hayır”, “Yaşasın Bağımsız Demokratik Türkiye” sloğanları ile süsleniyordu. Türkiye halkları Faşo ağa, başbuğ ve Faşolarınıda tanıyor ve biliyordu. Bunun kimlere niye söylendiginin de bilincindeydiler.
1960 darbesinden itibaren 72, de ve 80 de yaşayıp görenler ve sonraları postmodern darbeler ve son olarak15 temmuz 2016 darbeye teşebbüs ve Diktatör Tayyonun karşı darbesi ve sonlarında diktatörlüğünü günümüz diliyle Otokratı oluyordu. ve bununla rejimi fiilen degiştirdiğini görüyoruz. Artık Totalitermizi Faşizmle taçlandırmak üzeredir. Cuntalar savaşı devam etmektedir. Artık, geçte olsa sesli olarak ivedilikle Faşizim ve Faşist Diktatörlüğü Halkın anladığı gibi ismi ve cismi ile tartışılmalı. Bu kavramlar Türkiye halkına yabancı degil ve bizler bu kavramları tekrak güncelleyip Halklarımızın hafızalarını tazelendirmeliyiz. Faşiste, Faşist. Faşizme Faşizm deme zamanıdır. Faşizme ve Faşist Diktatörlüge ve onların yeni çömezi olan popilistlere karşı mücadele bayrağını geçte olsa açma zamanı gelmiştir. Kahrolsun Faşizm. Kahrolsun Faşist Diktatörlür. Yaşasın Hakların Kardeşligi. 18 Nisan 2021
Cengiz Ünal