Büyüme ve kâr işçilerin sermaye halkın sırtından
Tosyalı Holdingin soba borusu üreticiliğinden dev metal tekeline uzanan hikayesinin ardında yoğun sömürü koşulları var. Türkiye ve Cezayir’de şirkete bağlı çalışan işçiler anlattı.
Görsel, Tosyalı Holding’in internet sitesinden alınmıştır
ANASAYFA İŞÇİ-SENDİKA
Paylaş
Halil İMREK
Turan KARA
Adana
Ekonomist Türkiye’nin yayımladığı “Anadolu 500” araştırmasına göre Tosçelik Anadolu’nun en büyük sermaye grubu oldu. Genel müdürlükleri İstanbul, Ankara ve İzmir dışındaki kentlerde bulunan şirketlerin net satışlarına göre sıralandığı listede Tosçelik, en hızlı büyüyen şirket olarak göze çarpıyor.
1997 yılında İskenderun’da küçük bir işletmede 45 milyon lira ciroyla başlayan hikaye bugün Fuat Tosyalı’nın ifadesiyle “3 kıtaya yayılmış bir imparatorluk” şeklini aldı. Holdingin Patronu Fuat Tosyalı, aynı zamanda Varlık Fonu’nda da yönetim kurulu üyeliği yapıyor.
TOSÇELİK 2014 YILINDAN SONRA CİROSUNU ARTIRDI
Tosçelik 2014 yılında, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’nin (TANAP) ana hatları boru alımı için tedarikçi olmasıyla parladı. Tosyalı, hattın inşaatında 150 bin çelik boru üretti ve sattı. Projede kullanılan çelik boru miktarı yaklaşık 1.2 milyon tonu bulurken bunun yüzde 80’i Tosyalı’dan alındı.
İŞÇİLER NE DURUMDA?
Tosyalı Holding bünyesindeki Algeria Steel fabrikasında, 800 Türkiyeli 4 bine yakın Cezayirli, İskenderun bölgesinde ise yaklaşık 3 bin işçi çalışıyor. Bir fabrika da Dilovası’da bulunuyor. Bu işletmelerde sendikasız, düşük ücretten dolayı nedeniyle her gün biraz daha fazla çalışmak zorunda kalan işçiler örneğin Cezayir’de gibi iş ve kamp arasında mekik dokuyor.
TOSYALI BÜYÜRKEN İŞÇİLERİN ÇALIŞMA KOŞULLARI KÖTÜLEŞİYOR
Tosyalı Holdingin Cezayir’de Tosyalı Algeria Steel Türkiye desteği ile kurulmuş 2 ayrı çelikhanesi ve bunlara bağlı haddehane fabrikalarından oluşan entegre bir tesisi bulunuyor.
Soba borusu üreticisinden böyle bir tesis sahibi olmaya giden yolda Tosyalı her geçen gün kârını arttırarak cirosunu büyütürken işçilerin çalışma koşulları ise giderek kötüleşiyor.
Tosyalı Holding, Cezayir’de yarattığı üretim biçimiyle buradaki patronların bir hayalini gerçek yapıyor. Kapalı sistem çalışma, üretim kampı projesi ile zenginliğini büyütüyor.
CEZAYİR’DE ÇALIŞAN TÜRKİYELİ İŞÇİLER İÇİN SİGORTA DA YAPILMIYOR
Cezayir’de ailesinden uzakta, şehirden de yalıtılmış bir lojmanda kalarak çalışan Türkiyeli işçiler, otel odasını andıran üç kişilik oda ve iş arasında mekik dokuyarak çalışıyor. Cezayir’de çalışan Türkiyeli işçiler için sigorta yapılmıyor. Orada çalıştıkları süre Türkiye’de SGK tarafından emeklilik için primden de sayılmıyor. Pandemi öncesi yılda 40 günlük ziyaret izni olan işçilerin izinleri 15 güne düşürüldü. Kalan 25 gün saklı kalarak. Pandemiden dolayı da bir yıldan fazladır izin hakkını kullanamayan işçiler izinlerini şimdilerde kullanmaya başladı.
Cezayir Algeria Steel fabrikasından bir işçi, “İşten çıkıyorum, dinlenmek için bir şeyler yiyip içiyorum, eş dost, ortam, sosyallik yok zaten yatıyorum. Odadaki arkadaşların her birisi farklı vardiyada çalışınca izinli olanla yatacak olan arasında sıkıntı çıkıyor. Kalkıyorum yemek, TV, internet vs. tekrar işe gidiyorum. Kimi arkadaş şehirde kiralık ev tutmuş. Haftanın birkaç günü kalıyor. Sonra geliyor burada yaşamaya devam. Ama yaygın değil şehirde ev kiralama olayı. Dışarı çıkamazsın, gezemezsin diye bir şey yok yasak manasında, ama gittiğimizde yapacak bir şey de yok açıkçası” diyor.
“ÜCRETLER DÜŞTÜ, İKRAMİYE VE SOSYAL HAKLAR YOK”
Başka bir işçi de, “Tosyalı aldı başını gidiyor. Dolar kuru artınca bizim ücretleri 2 bin 500 dolardan 2 bin dolara düşürdüler. Dolar kuru artışları ile 1800 dolara kadar düşmüştü ücretlerimiz. Küçük çaplı isyan oldu, itiraz ettik. Evrensel de yazdı. Sonra 2000 dolar olması için yüzde 10 iyileştirme oldu. Söz hakkı da tanınmıyor. İkramiye, sosyal hak namına bir şey de yok zaten. Tosyalı Osmaniye’de de böyle, sendika hak hukuk tanımaz” sözleriyle yaşadıklarını anlatıyor.
TOSYALI ZENGİNLEŞTİKÇE EKMEĞİMİZ KÜÇÜLÜYOR
Tosyalı Holdingin büyümesini sorduğumuz Türkiye’deki fabrikalarda çalışan işçiler de şartların her yerde aynı olduğunu söylüyor. İşçiler, Tosyalı Holdingin fabrikaları büyüdükçe kendilerinin yoksullaştığını belirtiyor.
Osmaniye Tosçelik fabrikasında çalışan bir işçi, “Tosyalı Holding, fabrikaları büyüdükçe biz yoksullaşıyoruz. Oysa onun zenginliğini sağlayan biz işçileriz. Ama bizim bu büyümede aldığımız bir pay elde ettiğimiz bir hak yok. Kimi işçi arkadaş en azından bir işimiz var, asgari ücretin üzerinde ücret alıyoruz diye kendini avutuyor” diyor.
“ZAM YAPACAKLARI ZAMAN AİLE OLDUĞUMUZU UNUTUYORLARDI”
Aşırı üretim yapmalarına rağmen doğru dürüst zam alamadıkları için işten çıktığını söyleyen işçi, “Bayramlarda patronlar bayramlaşmaya geliyordu. Biz gelmelerini istemiyorduk çünkü iki üç gün boyunca fabrikayı temizliyorduk. Boya badana yapıyorduk. Süpürgeyi, küreği alıp her tarafı temizliyorduk. Sonra patronlar gelip İskenderun’da küçük bir imalathanede soba borusu üreterek işe başladıklarını bugün dünyanın her tarafına üretim yaptıklarını bunun bizim sayemizde olduğunu ve bir aile olduğumuzu anlatıyorlardı. Üretim zamanı aileydik ancak iş zam almaya gelince aile olduğumuz unutuluyordu. Yüzde 3-4 zam aldığımızı biliyorum. Metal işçileri yüzde 26 zam aldığında biz yüzde 10 zam ancak alabildik” diye konuştu.
“SALGIN BOYUNCA ÜRETİM DEVAM ETTİ”
Başka bir işçi de Osmaniye Organize Sanayi Bölgesinde Kurulu bulunan Tosyalı Çelik fabrikasında koronavirüs testinin pozitif çıktığı zamanlarda dahi üretimin devam ettiğini hatırlatarak, “Holdinge bağlı Tosçelik’in Osmaniye ve İskenderun Organize Sanayi Bölgelerinde kurulu fabrikalarında üretim eskisi gibi üç vardiya şeklinde devam etmiş. Kronik hastalığı ve sağlık sorunu olan işçiler senelik izinlerinden kesilmek üzere eve gönderildi” diyen işçi fabrikanın her koşulda üretimi devam ettirdiğini belirtiyor. Fabrikadan vakalara ilişkin net açıklama yapılmadığını ve endişe içinde çalıştıklarını söyleyen işçi, üretim ısrarının hayatlarını riske attığını da sözlerine ekliyor.
SENDİKA DÜŞMANI
Bir işçi, patronun sendikaya ilişkin tutumunu ise şöyle anlatıyor: “Osmaniye’ye 2012 yılında sendika girdi. Çelik İş’e üye olduk. Çoğunluk üye oldu denildi ama Çelik-İş bir türlü yetkiyi alamadı. O zaman patron 500 işçi attı. Kalan işçiler de boyun eğdi. Doğrusunu söylemek gerekirse Özçelik iş de işin arkasını kovalamadı. Bu sendikanın da hükümet ile arası iyi. Patron zaten Cumhurbaşkanı ile oturup kalkıyor. Anlayacağın işimiz zor. Öyle olunca bari bir ekmek eve götürüyoruz deyip başımızı öne eğiyoruz.”
DEVLETTEN TOSYALI HOLDİNGE 28 MİLYAR LİRA
2018 yılında Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda büyük bir görsel şölen eşliğinde süper teşvik dağıtım töreni yapıldı. Cumhurbaşkanı hazinenin 135 milyar lirasını bazı şirketlere pay etti. 28 milyar lira 1997’de henüz esamesi okunmayan bir demir çelik tüccarı olan Fuat Tosyalı’ya verilmişti.