Fakir, köylü kökenli olmakla birlikte, işçi sınıfının dünya görüşünü benimsemiş ve kendini bu doğrultuda eğitmeye ve biçimlemeye çalışan bir insandır. Fakire yol gösteren ilkeler, kaynağını Hakikat Yol’u öğretisinden ve Sol (Sosyalist) dünya görüşünde alır. Fakiri bu düzenle yüzleşmeye iten, düzenin halkına dayattığı tekçi, inkârcı, asimilasyoncu ve de manipülasyoncu anlayışıdır. Devamında Sistemin içinde bulunduğu sınıfsal yapı ve buna bağlı olan sınıfsal tutumudur!

Değerli Canlar; sınıf mücadelesi, sınıfların ortaya çıkmasıyla birlikte değil, bir sınıfın egemen sınıf haline gelmesi ve devletin ortaya çıkmasıyla tarih sahnesine çıkmıştır. Köleci toplumları düşünelim: Köleci devlet, köle sahiplerinin devletidir ve doğaldır ki, köle sahiplerinin baskıcı ve ezici yönü köleler üzerinde kendini gösterir.

Öte yandan Spartaküs’ün, önderlik ettiği köle isyanı da, kölelerin mücadelesini ifade eder. Şöyle denilebilir mi? Spartaküs’çüler isyan ettiler, başkaldırdılar asileştiler. Bundan dolayı da köle sahipleri baskı ve şiddet kullanmak zorunda kaldılar. Oysa şöyle demek gereklidir; köle sahiplerinin şiddetine karşılık, köleler isyan etmek zorunda kaldılar. Burada isyanı zorunlu kılan köleler değil, köle sahipleridir.

Bütün dünya işçilerinin, EMEKÇİLERİNİN, ezilen halklarının çıkarlarının birliğine ve demokratik alanda mücadelelerinin ortaklığına inanıyorum.

Değerli Canlar; ülkemizdeki en büyük sorun eşitlik ve adalet sorunudur. Tüm ezilenler, işçiler, emekçiler, inkâr edilip yok sayılanlar, asimilasyon ve manipülasyonla (hileyle yönlendirmeyle) karşı karşıya kalanlar demokratik haklarınızı kullanın ve birleşin! AŞK İLE.

Mehmet Kabadayı