EMEP İstanbul İl Örgütü: Mesai bitiş saatleri patronun insafına bırakılamaz
EMEP, İstanbul Valiliğinin, “Fazla mesai ve ya vardiyalı çalışma yapmak isteyen firmalarımızın mesai bitiş saatlerini belirleme yetkisi kendi takdirlerindedir” açıklamasına tepki gösterdi.
Emek Partisi ve Emek Gençliği bayrakları
Fotoğraf: Evrensel
ANASAYFA İŞÇİ-SENDİKA POLİTİKA
Paylaş
Emek Partisi (EMEP) İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, İstanbul Valiliğinin “Mesai saati başlangıcının 07.00 olması kaydıyla, fazla mesai ve ya vardiyalı çalışma yapmak isteyen firmalarımızın mesai bitiş saatlerini belirleme yetkisi kendi takdirlerindedir” açıklamasına tepki gösterdi. Barbaros, “İktidar, işçilerin sağlığını ve canını değil, sadece sermayenin çıkarlarını korumayı düşünüyor” dedi.
“MESAİNİN BİTİMİNDE TAKDİR DİYE BİR ŞEY OLMAZ”
İstanbul Valiliğinin, İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisinin, 4 Kasım tarihinde organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri ve sanayi kuruluşları için mesai başlangıç ve bitiş saatlerine yönelik aldığı karara ilişkin açıklama yaptığını hatırlatan EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, “Çalışma saatlerinin süresi, fazla mesai vb. gibi durumlar ülkede İş Kanunu ile belirlenmiştir. Mesainin bitiminde takdir diye bir şey olamaz. Bizzat devlet kurumlarının eliyle ve açıklamalarıyla, işçilerin esnek, kuralsız ve güvencesiz çalıştırılması için patronlara cesaret verilip önleri açılmaktadır. Pandemiyi kullanarak çeşitli işçi haklarına saldıran iktidar ve arkasındaki sermaye güçleri, bulduğu her fırsatı ise değerlendirmeye çalışıyor” dedi.
Emek Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros
Emek Partisi İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros | Fotoğraf: Evrensel
“İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN HAKLARI ORTADAN KALDIRILMAK İSTENİYOR”
Kovid-19 salgını döneminde ücretsiz izin, kısa çalışma ödeneği, kısmi çalışma gibi uygulamalarla milyonlarca işçi ve emekçinin sefalete, yokluğa mahkûm edildiğini vurgulayan Barbaros “Yine Mecliste görüşülmeye devam eden torba yasa teklifi ile işçilerin en temel hakları olan kıdem tazminatı, emeklilik hakları ve iş güvenceleri ortadan kaldırılmak isteniyor. Kıdem tazminatını ve emeklilik hakkını torbaya atıp çalmak isteyenler, aynı torbadan patronlara bol bol destek ve teşvik dağıtıyor” ifadelerini kullandı.
“İKTİDAR SADECE SERMAYENİN ÇIKARLARINI KORUMAYI DÜŞÜNÜYOR”
Fabrikalarda, iş yerlerinde işçileri salgından korumak için gerekli önlemleri almayan ve denetlemeyenlerin, emekçilerin haklarına saldırı konusunda bir dakika bile boş durmadığını ifade eden Barbaros, “İstanbul Valiliği’nin son açıklaması da bu duruma çok açık bir örnektir. İktidar, işçilerin sağlığını ve canını değil, sadece sermayenin çıkarlarını korumayı düşünüyor. Patronların yüksek kârlarından zarar etmemeleri için salgının en başından beri ellerinden geleni yapıyorlar” diye belirtti.
“İŞÇİ VE EMEKÇİLER, HAKLARI İÇİN YAN YANA GELMELİ”
Hükümet ve sermayenin pandemi boyunca hem salgının hem de krizin faturasını işçi ve emekçilerden çıkaracak uygulamaları hayata geçirdiğinin altını çizen Barbaros şu çağrıyı yaptı:
“Bu sebeple işçi ve emekçiler hakları için yan yana gelmeli, örgütlü mücadele etmeli. Başta fabrikalar, iş yerleri olmak üzere her yerde salgının yükünü işçi ve emekçilere yıkan iktidara karşı birlikte mücadele etmekten geri durmamalıyız. Ağırlaşan çalışma ve yaşam koşullarımızı değiştirecek tek güç işçi sınıfının örgütlü mücadelesidir.” (HABER MERKEZİ)