PROPAGANDA VE AJİTASYON; İRADENİN GÜCÜNÜ BELİRLEYEN KAYNAKTIR!
“Proleter devrimden başka çıkış yolu yoktur.” (1)
“Emperyalizm çağı bugünkü savaşı emperyalist bir savaş yapmıştır, (sosyalizm gelmediği sürece) kaçınılmaz olarak yeni emperyalist savaşlar üretecektir.” (2)
“Çağımız emperyalist kapitalizm koşullarında; dünyada; emperyal haydutlarca “paylaşılmamış bir karış toprak parçasının” dahi kalmadığı koşullarda gerek tek ülkelerde ki savaşlar, gerekse bölgesel ve de dünya çapındaki savaşların hepsi emperyalist sömürge savaşlarıdır.” (3)
21.yy’da kendine Devrimci Sosyalist Komünistim diyen herkes tek savaşı vardır, o da Devrim ve Sosyalist savaşımıdır.
Yerel, lokal, bölgesel, tüm iç savaş ve savaşlar sadece emperyalist kapitalistlerin kendi pazarlarını koruma, kollama vs. savaşlarıdır.
Günümüzde doğrudan Sosyalizmi hedeflemeyen her iç savaş veya savaş ne savaşanlara ne de savaşılan bölgeye değil emperyalist kapitalistlere fayda sağlamaktadır.
Kimilerinin propaganda ve ajitasyonu küçümsediği bu çağda, küçümseyenler ya kapitalizmin 7/24 medya, basın, internet, sokaklar, meydanlar, mağaza vitrinleri, tabelalar ve daha akla hayale gelmeyecek yerde yaptığı reklam, pazarlama, tanıtım, satış, kâr, sermaye ve kapitalizmin çarklarının devamı için yaptıklarını görmüyorlar ya içleriyle dışları bir olmayan ve/veya devrimci sosyalist komünist propaganda ve ajitasyonu küçümseyerek, itibarsızlaştırarak burjuvaziye hizmetten öteye gitmediğinizi biz çok iyi biliyoruz asıl sizler nasıl birer lağım faresi bile olmadığınızı bilmenizde fayda var.
Kaldı ki propaganda ve ajitasyonu küçümseyenlerin büyük çoğunluğu anarkoliberalistlerdir.
Bir ülke de en önemli ve değerli olan teorik ve pratik eylemlerin başında propaganda ve ajitasyonun önemini özellikle Ekim (Sovyet) devrimine bir yıl kala tüm ülkede yapılan propaganda ve ajitasyonun devrimin kaderini nasıl belirlediğini aynı şekilde faşist nazi ordularının Sovyetler’in sınırlarına dayandığında Stalingrad ve Leningrad’da propaganda ve ajitasyonun savaşın kaderini ve anavatanın savunulmasında ne demek olduğunu ve Çin, Küba, Vietnam, Kore,…’de de propaganga ve ajitasyonun en az değil en fazla toptan, tüfekten daha değerli olduğunu tarih defalarca göstermiştir.
Propaganda ve ajitasyon; inancı, iradeyi, ısrarı, inadı, intikamı hem belirler hem çelikleştirir.
Propaganda ve ajitasyonu yoksayanlar, küçümseyenler, itibarsızlaştıranlar karşıdevrimcidir.
Unutmayın; top biter, tüfek biter, mermi biter ve elinde ne direnecek ne savaşacak bedeninden başka hiç bir şeyin kalmaz ve ideolojik politik olarak dimdik ayakta kalmanın en güçlü kaynağı iradedir ki irade güçlü bir propaganga ve ajitasyondan beslediyse onu hiç bir güç teslim alamaz, tasfiye edemez ve yenemez.
Binlerce yoldaşı esir edilmişken, halkın büyük bir çoğunluğu bastırılmışken, parti ve ordu kadroları paramparça dağılma tehlikesiyle karşı karşıyayken, zindanlarda ellerinde bedeninden başka hiç bir kalmamış olanlar ya ölüm oruçlarımda ya da alev alev yanarak devrim ve sosyalizm mücadelesini adeta yoktan var etmeyi başarmışlardır ve bu eylemlerin dışarda propaganga ve ajitasyonlarıyla isyan, ayaklanma ve direnişlerin yıllarca örgütlenmesinin en büyük kaynağı olmuştur.
Devrim ve sosyalizmin yolunun taşlarını en iyi şekilde döşemek daha çok propaganda, daha çok ajitasyonla gerçekleşecektir.
(1), (2), (3): V. İ. Lenin
H.H.B.
29.09.2020
