AYNI YOLDA GİDENLER İZ BIRAKAMAZ. AYNI SÖZLE EVRİM OLMAZ. YENİ SÖZ, YENİ UFUK YENİ BİR İZ AŞIK ŞAH TURNA &Ozan ŞİAR

AYNI YOLDA GİDENLER İZ BIRAKAMAZ. AYNI SÖZLE EVRİM OLMAZ. YENİ SÖZ, YENİ UFUK YENİ BİR İZ AŞIK ŞAH TURNA &Ozan ŞİAR
Aydınlığı sevgiyi parlatmak, ışığı yenilemek, paylaşımı öne çıkarmak gerek. Zira, güneş her gün yeniden doğuyor.
Sevgili Dostlar Canlar, ister siyasal, inançsal bazda, isterse de sanatsal, kültürel boyutta olsun; bir değişim, dönüşüm gerek. Buradan hareketle, yeni bir söz, yeni bir iz ve öz gerek 20. yüzyılı geride bırakıp, 21. yüzyıla ayak bastığımız günümüzde!
Geçmiş yüzyılların karanlığında tutuculuğa karşı yenilikçi olanlar, Hıristiyanlığın katı, bağnaz anlayışlarına karşın, aydınlanma reformları yapıldıktan sonra, Rönesans çağı başladı. O günkü koşullarda Devrim niteliğinde Evrensel hükümler yaşama geçirildi büyük mücadeleler ve bedeller sonucu! Bu minvalde yakıcı gerçeklerden hareketle, Demokratik mücadele, özgürlükler, Barış, Dğa, Kadınlar ve Alevilik özgünlüğünde rönesans, reform hatta devrim adına cesur çıkışlar gereklidir. Bu alanda sanat, edebiyat kervanında, mücadele arenasında pek çok ilklere imza atan Ozan Şah Turna yıllar öncesinden verdiği röpörtajında, bu satırların yazarının da katkı sunduğu, geliştirdiği bir sunumda bir ilke daha imza atarak şunları söylemiştir ”Siyasi yanıyla ve Alevilikte revizyon talebiyle (Aleviliğin yol evlatlığına dayanması) ayrı bir yer tutan Şah Turna baskıların kalkması gerekliliğini, Aleviliğin kamusallaşmasını savunmaktadır.” FOLKLOR EDEBİYAT- HALKBİLİM ETNOLOJİ ANTROPOLOJİ EDEBİYAT DERGİSİ Sayfa 191. 2001 Ankara. Bir çok Prof. Bilim İnsanlarının Akademik Danışma ve Hakem Kurulunda bulunduğu, değerli araştırmacı yazarların etkin olduğu seçkin yayın organında yer aldı.
Aşık Şah Turna üstadın, yıllar öncesinden günümüze ışık tutan felsefi sözleri. Rönesans çıkışları, haykırışları, sanatsal, edebi yenilikçiliği ve Demokratik açılımı, tabuları yıkarak, çığır açmada öncü oldu.
Sözü öze dönüştürdü ağır bedeller ödeme pahasına, yüreğini eline alarak! Beraber can cana, yan yana söyleyecek sözümüz oldu hep.

Somut bilgi, belgeleri ve yayın örneğini ekte sunuyorum. (Not: Burada ki ‘kamusal‘ alandan maksat, İnanç ve ide, fikirlerin Halklaşması, dar bir bölgeyi aşarak, soy, sop, sülale bağlamında açılım yaparak; daha geniş, katılımlı canlara yayılması, Denizin dalgaları gibi, kıvrım kıvrım genişlemesi anlamında beyan etmişiz öncü Ozan Şah Turna üstadımızla.
Yüzyıllar öncesinin düşünür, şair ozanlarını da temel alarak, ancak onları çağımıza uyarlayarak yenilemek, temeller üzerinde yeni binalar örmek, taban tavan arasında köprüler kurmak.
Zira, bağnazlığın her türü, adı, rengi ve meşrebi ne olur sa olsun, gelişmeğe ve ruhi arınmağa engeldir.
Dinler ateş böceği gibidir, Parlamak için karanlığa ihtiyaç duyarlar. Der bilge Schopenhauer
Bir yürek ki yanmaz yürek denir mi ona
Sevmek haram yüreğinde ateş olmayana
Bir günü sevgisiz geçirdinse yazık
En boş geçen günün o gündür İnan bana Hayyam dizelerinden güzel örnek.
Büyük davaların insanı olmak…Büyük emek, çaba, özveri ve geniş düşünce ufku gerektirir.
Issız ve yorucu dorukları sevenlerin, kanatları olmalıdır. Diyor Nietzsche
Yine yıllar öncesinden günümüze turnalar misali doruklara kanat açan, inancı, sanatı ve davasıyla sınırları aşan barışın anaç Ozanı Şah Turna sevginin turnası, umudun sesi olarak günümüze
süzülüp gelen felsefi nitelikde, edebiyat sanat tarihine geçmiş baş ucu ölümsüz eserlerinden:
Sofunun cennetle cehennemini kazdık yeryüzüne çıkardık
Sofunun cennetle cehennemini
Kazdık kazdık yeryüzüne çıkardık
Elif’de okuduk hece harfini
Yazdık yazdık yeryüzüne çıkardık

Gönülden gönüle bulduk mekanı
Canımızda arıyoruz cananı
Sofunun isteği huri kılmanı
Dizdik dizdik yeryüzüne çıkardık

Gözünde akıtır kanlı yaşları
Hayalinde görür güzel düşleri
Sofunun yaptığı haksız işleri
Sezdik sezdik yeryüzüne çıkardık

Şah Turna’yım bildik manalarını
İşte anlatıyom gerçeklerini
Yer altında gizli madenlerini
Çözdük çözdük
yeryüzüne çıkardık
https://www.facebook.com/ozansiarcan.agdasan/videos/189263501085830
Düzelmek ve düzeltmek için alışılagelmişin dışına çıkmalıyız.. Bu konda ustaca söylenmiş sözlerden bir örnekle güçlendirelim temamızı. ”Bir şeyi düzeltmek için ters yönde eğmek gerekir; aksi takdirde doğrultmak mümkün olmaz. diyor Mao”
Durağanlık kendini de yutar. Bariz örneklerden, artık günümüz dünyasında İslamcılık İslam’ı da yutan bir ideoloji halini aldı. Bizler de yutulmak istenmiyorsak şayet, durağanlıktan, kopyacılık rehavetinden kurutlmamız lazım.
Yenilik .alışmalarfımız, mesaj ve yapıtlarımız salt Kızılbaş alanda değil, Sanat müzik alanında da yeniliğe yelken açarak İNSANLIK TEHLİKEDE Şah Turna & Şiar adlı albümde GÜNEŞ Tehlikede AY Tehlikede ve İNSANLIK eserlerimizde söz müziği biz eait olan çok sesli müzik formunda Halk Ozanlığı geleneğinde yenilik armoni getirmeğe çalıştık.
Halk edebiyatında şeki sicilleme örneğini öz ve biçim olarak çağımız edebiyatına uyarlayarak çok yönlü kafiye ayak uyak kazandırdık. Kaynak ‘‘Ateşlerde Dans Ettik‘‘ Kitap ürün yayınları.HAK Olduk Halk OLDUK, ‘BİR CAN` içinde
İ
nsanlık aşkıyla, sevgi selinde
HAK Olduk, Halk OLDUK BİR CAN içinde
Zulümü zay ettik direnç yelinde
PAK Meydana DOLDUK, GÜR TAN içinde Ozan Şiar Ayak Uyak üçlü Kafiye

ŞAD OLMADI GÖNLÜM Halk Divan Edebiyatında Şeki (Sicilleme) şiir tarzına yeni örnek Ozan Şiar
Kimi Gül bülbüle hasret, karga düşmüş bahtına
Dertli bülbül güle hicran, diken batmış tahtına
Bu canımı siper ettim, vefasızlar ahdına
Yar yaranı saramazsa, taht-ı SULTAN İSTEMEM
Arı gül dolaşır gülüm, sinek batağa konar
Mecnun Leyla’sını arar, nadanlar mecnun sanar
Şafak söktü  gün ağardı, Şiar Şirin’e yanar
İtizarım Şah’a, aşksız nam ŞAN İSTEMEM
Söz ve Müzik: Ozan Şiar

https://www.youtube.com/watch?v=01LIr13lOsg Şad Olmadı Gönlüm
Not: Yazdığımız 8+7:15 hecelik şiirimizde, Halk Edebiyatımızda, Divan Şiirine kapı aralayarak, şeki (Sicilleme) şiir tarzına yenilik getirmek adına, dizelerimi şiir bahçesinde buluşturdum.
Sanatda, şiirde kalıcılığı erek edinerek, yoğun çalışmalar sonucu; çeşitli şiir temalarını öz, biçim sentezinde bezeyerek, ayrıca mizah türü ile renk katmaya çalıştım.
Bülbül sarıldığı dalda gülün solduğunu, batan dikenlerden anlar demiş şair yıllar evvel.
Artık yeni söz, yeni türkü söylemek gerek canım, cananım… Olaylara, olgulara dar pencereden, dar çerçeveden değil, geniş penceren bakmak. İnsan-ı Şümul olma olgusu burada önemle kendini gösteriyor.
Çağlar evveli Pirim Pirsultan ‘’Kalsın benim davam divana kalsın’’ diyerek zamanında büyük söz söylemiştir.
Bu gün ise, yine bu çağın büyük Ozanı Şah Turna üstad, çağımız koşullarına uyarlayarak ‘’Ey Pirim koca Pir Sultan, davam divana kalmasın!’’ diyerek, yeni bir aşama kaydederek, yeni bir söz söyleyerek çağcıl olma özelliğini, güncelliğini koruyarak özgün, öncü olabilmiştir. Bir çok yazarın taktirle engin sanatını, kendine özgün yapıtları ve duruşuyla yenilikçi, rönesansçı, hatta devrim niteliğinde ki felsefi, sanatsal yaratıcılığını, bedelleriyle süsleyen öncü bir özelliği, insani, sanatsal ve dirençli güzelliğini onurla anıyorlar insanlığın, mazlumların sesi yar, yaranı olarak.
Bir çok sanatsal, toplumsal ve Demokratik arenada, bu satırların yazarının desteği, üretimi ile omuz omuza, el ele, gönül gönüle, her türlü cefaya direnerek, bazen acıları bal eyleyerek önemli ilklere beraber imza attığımız gibi…Demokrasi, Özgürlük alanında da yeni söylem, yeni ses, yeni müzik alanlarında da yeniliklerimizden güncel seçkin örneklerden… tarzı duruşu ve çok yönlü renkli eserleriyle türkü ana ŞAH TURNA ile uluslararası dünya dilleirnde ve çalışmalarda örnek gösterilen başyapıtlardan.
SINIRSIZ DÜNYA İSTERİM! (BARIŞ ANASI Şah Turna)
Dar çatı altına sığınamam ben
Duvarsız, ÇATISIZ Dünya isterim
Dar kalıp, dar fikri savunamam ben
Sınırsız, KATISIZ dünya isterim

Acı olan ağız dudak ballansın
Mavi, yeşil, beyaz, sarı allansın
Dünyada bir tane bayrak sallansın
Doğusuz BATISIZ Dünya isterim

Kültürler arası köprü kurulsun
Akan kan bulanık sular durulsun
Silah deposuna kilit vurulsun
Senetsiz TAPUSUZ Dünya isterim

Kirli savaş, kirli doğa pak olsun
Karanlık dünyalar aydın ak olsun
Halklar kucaklaşsın, paylar hak olsun
Sürgünsüz, TABUSUZ Dünya isterim

Şah Turna barış tohumu ekilsin
Suçlular Mansur darına çekilsin
Silahlar yok olsun, surlar sökülsün
Gümrüksüz KAPISIZ Dünya isterim!
Çağımızın koşullarına uygun olarak özümüzden, temel felsefi dünya görüşümüzden sapmadan, yeni metotları ve söylemlerde, mücadele platformlarında öncülük. Somut örnek: TBMM de cuntalara, zulüm baskılara ve cunta liderlerine karşı dava açma girişimimiz. Avrupada yabancı düimanlığına karşı cumhurbaşkanlığı sarayı alanında açlık grevimiz Ozan Şah Turna ile ve sazlı sözlü basın toplantımız ve ilgili yapıtlarımız dünya’ya mesajlar verdik ses getiren önemli basın yayında. Almanya’da Parlamentoda konuşma, sunum yaptık aktivist sanatçı yazarlar olarak. Yine düşünce ve sanat edebiyat alanında soyut laf kalabalığından arınarak; somut üretken estetik güzellikler katarak İnsan merkezli ideal, dava, mücadele düşünce akımına yeni söylemler ve edebi, felsefi derinlik ve melodiler nakşetmeğe çalıştık.
Bir çok sahada, ilgili alanlarda kaynak örnek gösterilen yapıtlarımız çeşitli albümlerimizde, kitaplarmızda, söyleşilerimizde ve proğramlarımızda mevcuttur.
Dostlar, arkadaşlık, yoldaşlık derken, arkadaşlık bir ağaç gibidir. Ne kadar uzun olduğu değil, aksine köklerinin ne kadar derin olduğu önemlidir! Köklerle beraber, sarmaşıkları da bir o kadar öneme haizdir. Sarmak, sarmalamak. İnançta, davada, sevdada vb ulvi yolda geçerlidir.
21. yüzyılın cahilleri okuyup yazamayanlar değil, öğrenemeyen, öğrendiklerini değiştiremeyen ve her şeyi baştan öğrenemeyenler olacaktır. Alvin Toffer
Buradan hareketle, öğrendiklerimizi yeniden değiştirmeliyiz.
Burada gereksiz yük olan abartılardan kaçınarak, dengeler yerli yerine oturtmalı. Kimsenin beni dağlar kadar sevmesine gerek yok. Bana yüreği kadar sevgi duysun yeter! Örneğinde olduğu gibi.
Yürekden İnançlı olan, candan seven biraz deli dolu, serdengeçtidir. Ama, bunun da ayarını tutturmak bilinciyle.
Ne demişti Peyami Safa; ‘Deliliğin hiç olmazsa mazisi şanlı. Aptallığın şerefli bir tarihi bile yok!’
Bu temel konuda, fikirleri, özellikle de yüreği aydınlatmak gerek. Hakikat yolunda, Ene’l- hakk inanç felsefesinde günümüze uygun yeni söylemler gerçekleştirme adına eserler müzikal besteler, edebi felsefi şiir makaleler kazandırdık edebiyatımıza sanatımıza yolumuza. Örneğin:
          Ene’l-Hak, Hak insanda, (Ben Hakk’ın yansımasıyım. Hak bende, ben Hak’da) sözünü genişleretek, Hak İnsan Doğa üçlemesinde birbirlerini ayrıştıran değil, örtüştüren kucaklayan anlayışla ‘’Ene’l- hakk İnsan Can Doğa’’ özdeğişini geliştirdik. Çeşitli basın yayınlarda En-el Hak İnsan Can Doğa yenilikçi örnek Aşık Şah Turna & Ozan Şiar, ilgili haber yazı şiir ve müzik yayınlarımızdan ulaşılabilinir. Üç özlü ve birbirini tamamlayan, birbirine can veren ‘’Varoluş’’ anlayışına güzel bir örnek edebi müzikal ve felsefi boyutta

Ben ÖLMEM Aşık ŞAH TURNA
Can çekilir, tenim düşer toprağa
KOKARIM GÜLLERLE BEN ÖLMEM ÖLMEM
Sarılırım sarı, yeşil yaprağa
AKARIM SELLERLE BEN ÖLMEM ÖLMEM

Ömrüm kısa, yolum uzun sürecek,
Kim ölecek, kim güzel gün görecek
Umut, sevda duvağını örecek
TAKARIM ELLERLE BEN ÖLMEM ÖLMEM

Toprak bedenimi sarar sarışır,
Kemiklerim erir, toza karışır
Dargın kimse kalmaz hepsi barışır
BAKARIM ELLERLE BEN ÖLMEM ÖLMEM

Şah Turna doymadan daha yaşına
Hep direndi yazın mezar taşına
Bedenimi koydum aşk ateşine
YAKARIM KÜLLERLE BEN ÖLMEM ÖLMEM…

Not: Halk edebiyatında ve hakikatçi anlayışta örnek gösterilen çok yönlü kafiyeli ve iki- üç uyaklı- (ayaklı) şiir çalışmasından anlamlı bir renk. Vardan gelen, vara giden anlayış.
Dostlar, sanki açık havada yaşadığımız hayat, karanlık dediğiniz gökyüzünden daha mı aydınlık k
Ama, umudu yitirmemek, yeşertmek gerek. Zira, umudun, sevginin türkücüsü, yüreğin şairine umutsuzluk, yorgunluk, tükenmişlik yakışmaz.
Tutarlı olmak, olduğu gibi görünmek güzeldir; ancak bu temel realite olduğu gibi kalmak demek değildir.
Şayet, OLDUĞUN GİBİYSEN, OLMAMIŞLARIN GÖNLÜNDE BARINAMAZSIN!
Var oluştan gelen var oluşa giden gerçek hakikatçi anlayıştan hareketle yazıp beselediğim günümüzden geleceğe uzanan renk bahçesi eserlerimizden ana temamıza uygun bir aydınlık, sevgi yüklü yürek atışı bir türkü bestemle yüreğinize mihman oluyorum. 

SEVDAMIZ GÜNEŞTİR AY SELAM DURUR
Ferhat dağın yüzün deldi, amma ki
Dost sevdamız daha derin yerdedir
Meşkin dolusundan mey sunar saki
Davamız kadehe sığmaz serdedir

Sevdamız Güneştir, Ay selam durur
Şavkı gecelere, gün güle vurur

Uzanmasın yaban eler bağlara
Çığlığımız gitsin dağdan dağlara
Tüm renkleri buket yaptık çağlara
Şiar gülümüze hoyrat perdedir
Sevdamız Güneştir, Ay selam durur

Şavkı gecelere, gün güle vurur
Söz Müzik ozan ŞİAR Ağdaşan Yorum düet Aşık Şah Turna
Güne, bugüne ve yarınlara olan inancımın dizeleri ile hepinize içten şiir türkü tadında sevgilerimle…

Aşk ile, muhabbetle, sevgiyle kalın, umudunuz solmasın!

Ozan ŞİAR Ağdaşan

Şiir
İlgili Haberler
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Menü
Sohbeti Başlat
Merhaba,Web Sayfamıza Hoşgeldiniz..
Size Nasıl Yardımcı Olabilirim?