Örnek öğretmen, örnek yurttaş, örnek mücadele

NURETTİN AYDIN
CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı

Yazar, şair ve emekli eğitimci dayım Hasan Basri Aydın, Malatya dönüşü İstanbul Havaalanı’na indiğinde gözaltına alındı. Nöbetçi mahkeme, devlet büyüğü C. Çiçek’e hakaret ettiği gerekçesiyle, zaman aşımına uğramış bir davadan tutuklanmasına karar verdi. Gönderildiği Silivri Cezaevi’nde salgın nedeniyle cezasını şimdilik evde çekmesine izin verildi ve akşam evine döndü. İzin belgesine göre 20 gün sonra yeniden cezaevine dönmesi şart.

Hasan Basri’nin ömrü, adaletsizliğe ve haksızlığa karşı isyanla geçti. Hayatı boyunca görev yaptığı eğitim kurumlarında bilimsel eğitimi, hak ve hürriyeti, eşitliği ve sosyal devleti savundu. Görev yaptığı Anadolu’nun yoksul kentlerinde tanık olduğu sefilliğin ve yoksulluğun kaynağı olan, Ankara’ya çöreklenmiş zalimin peşini hiç bırakmadı. Bu yüzden tam 27 kere okuldan okula, hatta haritada olmayan köylere sürüldü. Yedi kere tutuklanarak cezaevine atıldı. Vatandaşlıktan çıkarıldı.

Şimdi 92 yaşında. Devlet, ona kendi gücünü hatırlatmak için Hasan Basri’yi gene tutukluyor.

Kimdir peki Hasan Basri?

Bir devrimcidir. Düşlerindeki özgür dünyayı kurmak için, hak mücadelesinde daima ön safta oldu.

12 Mart’ta darbecilerin karşısında durdu. Denizler, Hüseyinler, Yusuflar Malatya’da onun evinde kaldı. Taylan Özgür Beyazıt Meydanı’nda vurulurken yanındaydı. Grevdeydi, tarladaydı, sendikadaydı, köyde haş mitinginde halkın arasındaydı. Filistin’de cephedeydi.

Hasan Basri, Sümerler toprak tablete ilk yazıyı yazdığından beri bu coğrafyada yaşayan kadim halkın çocuğudur. Alevileri yok sayan zihniyetin karşısına dikilmiş, 1970’lerin okul kitaplarında Alevilere yönelik kin ve nefret dolu söylemlerle mücadele etmişti.

Dönemin adalet bakanının çirkin söylemlerine verdiği cevap yüzünden bir yıl hapis de yatmıştı. Ama devrimcilerin yıllar süren mücadelesiyle kurulan cem evlerinin başına çöken amigo dernekçiler, açılış töreninde elindeki mikrofonu alıp “solcu” diye konuşmasını engellemişti.

Dönemin Hürriyet, Cumhuriyet gibi gazetelerinin ön sayfalarında günlerce işlenen bu renkli, mücadele dolu hayat hikâyesi, tiyatro oyunlarına, filmlere, kitaplara da konu oldu.

‘Düzen yıkılmadıkça zulüm bitmez’

Bu coğrafyanın muktedirleri, kendi köhne talancı düzenlerini insanları yerinden yurdundan ederek, işkence ederek, hapsederek, canlı canlı yakarak, katlederek yaşatmaya çalışıyor. Ölü taklidi yapan bir toplum istiyorlar. Hasan Basri’ye bu uymaz. Anadolu’nun Pir Sultanlarının tutuşturduğu özgürlük ateşi asla sönmez. Hasan Basri’nin dediği gibi, “Bu düzen yıkılmadıkça bu zulüm bitmez.”

Ayrıca gelinen noktada Hasan Basri Aydın’ın verdiği hak ve hakikat mücadelesinde, onun dik duruşuna uygun olarak her hangi bir kişinin merhametine sığınacak ve af talebimiz de olmayacak. Hukuki işlem dışında bir başka yola da başvurmayacağız.

Hasan Basri’nin Silivri Cezaevinin kapısında söylediği bu “ “Benden korkan devletten ne beklenebilir ki, bitmişler yani” dedi! ve tarihine not düştü.

Bu devlettin Hasan Basri’nin İsrail Devletinin, Hitler’i haklı çıkaracak katliamlarını, protesto amacı ile İsrail’in Savunma Bakanı İzak Rabin’e gönderdiği bir mektup nedeniyle İstanbul Valisi Cahit Bayar tarafından, dost komşu ülkenin devlet büyüğüne hakaretten , öğretmenlik görevinden alındığını ve kış ortasında Erzurum Karayazı Lisesine sürüldüğünü hiç unutmayacağız..

Hasan Basri bir dünyalı, insanlara yapılan her haksızlığın karşısına dikilen biri oldu…

Onun özlemi olan sosyalist ülkeyi kurmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.