124 BİN PEYGAMBERE RAĞMEN TECAVÜZ KÜLTÜRÜNDEN VAZGEÇMEYEN ORTADOĞU’NUN MAHLÛKLARININ TEMİZLİĞİ ÜZERİNE İNSANLIĞIN VE DOĞANIN KURTULUŞUNUN FELSEFİ ÇÖZÜMLEMESİ

124 BİN PEYGAMBERE RAĞMEN TECAVÜZ KÜLTÜRÜNDEN VAZGEÇMEYEN ORTADOĞU’NUN MAHLÛKLARININ TEMİZLİĞİ ÜZERİNE İNSANLIĞIN VE DOĞANIN KURTULUŞUNUN FELSEFİ ÇÖZÜMLEMESİ

Bir rivayete göre derler ki; Ortadoğu’ya 124 bin peygamber gelmiştir.

Özellikle bildiğimiz şu muaviye islamın yeşerip, serpildiği coğrafya.

Öylesine iflah olmaz, ahlaksız, arsız, utanmaz, arlanmaz, rezil, birbirine düşman, tecavüzcü, hırsız, haksız, hukuksuz, adaletsiz, vicdansız, öylesine insanlıktan çıkmışlar ki bir değil, bin değil tam 124 bin peygamber geldiği iddia edilen ortadoğu coğrafyası hala günümüzde bile bu hastalıklı huylarından vazgeçmemiş.

124 bin peygamberin üstelik arkalarına tanrıyı almalarına rağmen!

Maalesef bu coğrafya insanlaşamamış.

Bir açıdan baktığımızda demek ki ne tanrı, peygamber, din, kitap, mezhep, tarikat, ne de cemaatten kaynaklanmıyor bu hastalık.

Asıl sorun kan, gen, fıtrat, kişilik, kimlik, meselesinde olması gerekiyor gibi adeta!

İnatla, ısrarla insanlaşma yerine mahlûk, kul, köle, kanemici, katliamcı, soykırımcı, insanlığa karşı suç işleme yarışında at başı olma rekabetinden bir türlü kurtulamıyorlar.

Yakın gelecekte de kurtulmaları da mümkün gözükmüyor.

Çünkü bu coğrafyanın din kaynaklı tüm sorunlarının temelinde sadece din, devlet, ideoloji, politika, ekonomi yatmıyor.

Bu coğrafya da tek tek, kabile kabile, aşiret aşiret, toplu, hangi dinden, mezhepten, cemaatten olduğuna bakılmaksızın bağımsız bilim insanlarınca öncelikle genetik, sonra da diğer bilim disiplinlerinde detaylı bir bilimsel araştırma, inceleme, testler yapılmalı ve çıkacak sonuç kesinlikle şu ana kadar dünyadaki en tehlikeli sayılan mikrop, bakteri, virüsten daha tehlikelisidir.

Üzülerek ve istemeyerek de olsa ortaya çıkacak mikrop, bakteri, virüs her ne olursa olsun kesinlikle bunun tedavisi mümkün olmayacak, hiçbir aşı, ilaç bulunamayacaktır.

Bu tespit ve tahlillerimin hepsinin hem doğa bilimsel hem de sosyal bilimsel ispat ve delilleri elimizde mevcuttur, isteyen herkese özel veya toplu olarak tek tek ispatlayabiliriz.

Ortaya çıkacak sonucun tek bir çözümü olabilir, 124 bin peygamberin çözemediği, temizleyemediği tecavüzcü, hırsız, katliamcı, soykırımcı, gaspçı, sömürgeci, vs. tüm insanlıkdışı, insanlığa karşı suç işleyen bu mahlûkları ortadan kaldırmamız şarttır.

Bunun lamı cimi yok, bunun şakası, esprisi yok, bu temizlik yapılmadığı takdirde bu mahlûklar insanlığı ve doğayı yüz yıllardır emirlerinde bulundukları emperyalistlerle birlikte yok edecekler.

Amazon kadınları binlerce yıldır çırılçıplak bir şekilde mutlu bir hayat yaşıyor.

Ne bir tacize ne bir tecavüze uğradıklarına dair tek bir tarihsel veri hiç kimsenin elinde bulunmamaktadır.

İlkel kabileler deyip küçümsemeyin, ağzınız, yüzünüz yamulur, diliniz kopar.

O ilkel kabileler Ortadoğu’nun en modern, en laik, en ileri denen ülkelerinden daha insani yaşıyor ve insanlaşmıştır.

124 bin peygambere rağmen aman erkeklerin bilmem nerelerinde bir hareket olmasın diye tarih boyunca kadınları kapatmış, örtmüş, saklamış, kapalı kutular içinde yaşamaya mahkûm etmiş, öte yandan da yaşı ne olursa olsun kadın dememiş, erkek dememiş, çocuk dememiş, yaşlı dememiş yüzyıllardır tecavüz etmiş, taciz etmiş, istismar etmiş, saldırmış, katletmiş sırf iki dakikalık hayvanlarda bile olmayan, adına ne seks ne cinsellik denemeyecek, tam birer mahlûka yakışan, kendine insanım diyen hiç kimsenin asla kabul etmeyeceği, hem akıl ve ruh hastalığının hem de fizyolojik hastalıkların ötesinde hastalıklı bir hayat yaşamaktalar.

Amasız, fakatsız bu mahlukları, bu zihniyeti ortadan kaldırmak kendine insanım diyen herkesin boynunu borcudur.

İnsanlığın önündeki en büyük tehdit bu hastalıktır, bu hastalık sayesinde kapitalizm, emperyalizm hem ekonomik hem de politik olarak varlığını yüzyıllardır sürdürmektedir.

H.H.B.
01.09.2020

İlgili Haberler
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Menü
Sohbeti Başlat
Merhaba,Web Sayfamıza Hoşgeldiniz..
Size Nasıl Yardımcı Olabilirim?