Buğdayın Sarısı, İnsanın Arısı Ozan ŞİAR Ağdaşan

Buğdayın Sarısı, İnsanın Arısı
İnsanlığın sevgi, paylaşım çağında sarı başaklar kaynıyor kazanda. Doyuruyor aç gönülleri ve fukara beyinleri. İnsanlık bağında her çiçekten renk alanlar, arı misali bal yaparlar.  Zira, arının görevi bal yapmaktır.
Ki, susuz yüreklere sunduğu şerbetin tadı damaklardan silinmeyecektir; bataklığa saplanan sineklere karşın. Sadece boğazına kadar demokrat olanlar, boğazına kadar dindar olanlar…Allah için kurban, küp için kavurma olanlar, beyhude savuntu, naçar avuntudur ancak.  Martıların dama, itlerin sahile vurduğu,  ‘vurdum duymazlardan’ teşekkül, tezatlar ülkesindeyiz!
Platon der ki, heryerde tek bir adalet ilkesi vardır, güçlünün çıkarı. Ancak bu tezi tersine döndürmek durumundayız İnsanlık adına.Sevgili yaşamı güzel kılan Dostlarımız, Mazlumların nefesi, gariplerin sesi olanlarımız. Tutsak kuşların özgürlüğü uğruna, paslı kafesleri kırma mücadelesinde; büyük bedel ödeyenlerimize selam olsun. Varsın, hasisler, deli dumrullar, düzen kirine bulaşmış sözde ilerici; özde gerici, bağnazlar çelme takmağa çalışsalar da, nafiledir. Zira, geri planlara itmekle, bir değer küçülmez.
Bilindiği üzere, şişirilmiş balonlar ufak bir cımbızla iğne deliğinde patlar; söner giderler. Dar grupçu ve yakın ilişki yumakları, geçici tatmin aracından başka bir işe yaramazlar. Erdemdir,  yaratıcılıktır, insanlaşmadır kalıcı olan. Temiz inananlara, somut yaşamda reel yaşam bulanlara sevgi, saygımı muhafaza ediyorum. Berrak tutarlı insan derken, Charles Bukowski ‘nin özlü felsefi bir değimi ile renklendirmek istedim: Fahişe ve çingeneleri severim. Biri namuslu numarası yapmaz, öteki milliyetçilik…
Hangi çiçek diğerini‘ ’sarı açtı’’ diye ayıplar. Hangi kuş diğerine ‘’farklı ötünce’’ diyerine yasakkoyar? Ah insanlar! Her şeyi bulup, kendini bulamayanlar!
Derisinden, dilinden diye öldürülüyor insanlar. Ah insanlar! Her şeyi bulup,kendini bulamayanlar!
Cehennem ACI çektiğimiz yer değildir! ACI çektiğimizi kimsenin duymadığı yerdir! demiş yüzyıllar ötesinden Hallac-ı Mansur
Soyut laf güzarlıkdan ziyade, reelde ilerici olmak, sözde ilerici olmaktan değil, ilerleyici, tarihin tekerleğini ilerletici olmaktan geçer.
Samimi olanlarla olmayanlar böyle zamanlarda iyot gibi açığa çıkıyorlar.
Kan ve kemik tüm insanlarda var, önemli olan yürek ve niyettir der Marlo Morgan. Sevgili Dostlar, bu konuda temamızı pekiştiren özdeyişi paylaşmak istedim: Aynalar türlü, türlüdür. Yüzünü görmek isteyen cama bakar, özünü gömek isteyen canabakar…Mevlana
Yaşamda ve dostlukda, ne bir keser  gibi ol, hep bana hep bana de, ne bir rende gibi hep sana, hep sana; eğer ki DOST olmak ve dost kalmak sa  muradın!  
GÜN OLUR HARMAN OLUR
El ver, ekinimiz sürek
Erişmeğe erek gerek
Sevdamıza yürek gerek
Bir kalp kalbe SARMAN olur
Ay söktü, gün oldu yarı
Erir, sarp dağların karı
Sararız, yaran’ı yar`ı
Gül gün ile HARMAN olur
Barış harbe FERMAN olur!

 Gün doğar, gün yarısına
Kara yürek karasına
Ozan Şiar yarasına
Acılardan DERMAN olur!…
Erek: Amaç, gaye, hedef     Sarman: İri, azman
Açmak: iki farklı içerik, mecazi olarak işlenmiş 1)Yeşermek, serpilmek 2) Kapalı kapıyı açmak…
Maşuk: Sevilen, aşık olunan    Itır: Güzel kokulu çiçeklerin etrafa saçılması  Hicran: Ayrılık
Yapay dostlukların, naylon sevgilerin ve balon isimlerin yerini, Onur ve sürek atını kuşanmış sevgiler alıncaya değin…Sıcacık somun (ekmek) sıcaklığında yaşamı, dostluğu, sevgiyi koklamak adına, varmak için üleşimin tadına…
Esen kalın sevgili başak sarısı canlar, insan arısı dostlar…
Ozan Şiar  Ağdaşan    www.siarcan.com

Köşe Yazıları
İlgili Haberler
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Menü
Sohbeti Başlat
Merhaba,Web Sayfamıza Hoşgeldiniz..
Size Nasıl Yardımcı Olabilirim?