ÖRGÜTLENMENİN ÖNEMİ

ÖRGÜTLENMENİN ÖNEMİ
İnsanoğlu/kızı çok uzun bir tarihi süreç içerisinde kendini ve toplumu değiştirme/dönüştürme gayreti ile bu günkü toplum düzenine ulaşabilmiştir. Değişim ve dönüşüm çok zorlu olgulardan sonra gerçekleşebilir.

Böyle bir sonuca ulaşabilmek olağanüstü emek ve mücadele gerektirir. Toplumsal değişim ve dönüşümler bireysel çabalar, dar grup çabaları ve tekkeci kliklerin çabaları ile gerçekleşemez. Her zaman boğulmaya mahkûmdur.
Değişim ve dönüşümler, toplum bireylerinin örgütlü biçimde birleşerek yekvücut tarzda seferber olması ile başarıya ulaşabilir. Hiç birimiz, insanlık tarihinde başarıya ulaşabilmiş; bireysel, dar grup hareketi örnek olarak gösteremez. Cunta tipi örgütlenmeleri örnek olarak asla gösteremez çünkü cuntacı taktiksel ‘’başarılar’’ dönüştürücü değil, durağanlaştırıcıdır. Öyle ise önümüzde tek seçenek tüm toplum bireylerine açık toplumsal örgütlenme biçimi kalır. Dünyanın hiçbir ülkesinde, rejim ne kadar demokratik olursa olsun bireysel olarak hak elde etmek, elde edilmiş hakları koruyabilmek mümkün değildir.
Birinin, bir grubun, bir partinin bize bunu vermesini bekleyemeyiz, bunlar ancak ve ancak örgütlü bir toplumun baskısıyla elde edilir… Bir toplumun sadece siyasal olarak da değil mesleki, ekonomik, vs. her türlü örgütlenmeye açık olması gerekir. Örgütlenmeyi bazılarımız yanlış anlıyor veürküyor. Bu yanlış anlamayı kırmak gerek. Şöyle ki; Bazılarımız örgütlenmeyi ‘’gizli, silahlı, kargaşa yaratan’’ bireyler topluluğu olarak algılıyor. Oysa işin aslı öyle değil.
Böyle bir örgütlenme biçimine Alevilik felsefesi karşıdır. Alevilik her insana aynı nazar ile bakan barışçıl bir inançtır.
sevgiyi esas alan, kin, nefret kaynaklı her çeşit düşmanlıktan uzak bir harekettir.
Asıl amacı kendi gerçek (asimilasyona uğramamış, orijinal) inancını yaşamak için örgütlenmek isteyen insanların biraradalığıdır.
Demokratik ülkelerde örgütlülük olmasa olmazdır. Ör. Siyasal partiler, sendikalar, Sivil toplum örgütleri ve hatta ticari işletmeler, kısacası küçücük ilköğretim okulları dahil dernekleri olan örgütlü topluluklardır. Türkiye’de çok sayıda Alevi Örgütünün olduğu da hatırlanırsa ÇAĞDAŞ ALEVİ BİRLİĞİ-PLATFORMU örgütlenmemesi için bir sebep yoktur.
Örgütlenmek, terör, anarşi, demek değildir, demokrasinin en temel dayanak noktalarından biridir. Devlet ezip geçer diyenlere kulak asma, ezilmeyecek kadar büyük olursan kimse ezemez seni! Şu önemli noktayı hatırlatmakta yarar var. örgütlenmesini T.C. Devleti’nin yasa ve yönetmeliklerine rağmen yapamaz. Kaldı ki Hareket içerisinde böyle bir hevesi olan da yok. Ancak Demokratik kitle örgütleri çağdışı kalmış yasa ve yönetmelikleri değiştirip, dönüştürmek için demokratik mücadele verirler.
ÇAB-P da kendi inancı önündeki engelleri kaldırmak için tabi ki demokratik mücadelesini verecektir. Değişim ve dönüşümü gerçekleştirebilmekle için tek başvuru yolu demokratik mücadele yoludur. Örgütlenmek “katılımcı demokrasinin” olmazsa olmazı, vaz geçilmezidir. •
Bu durumda ÇAB-P örgütlü çalışmasının önünde bir engel olmadığı gibi çekinceler duymanın gereği de yoktur.
Bazı Canların bu konudaki tereddütleri aşmaları gereği vardır. O taşıdıkları gereksiz tereddütler yol tıkayıcıdır, bunu aşmaları beklenir. İçimizde çok donanımlı ehil arkadaş sayısı oldukça fazladır.
Aslında başarı için gerekli olan en önemli varlığa sahibiz.. Bu arkadaşlarımızın örgütlü çabaları başarıyı yakalayacak, yeni bir ruh ile isteklendirme (canlılık)kazanarak gerçek yaşanması gereken Aleviliği insanımızın yaşam biçimi yapabilecek güce sahiptir.

çağdışı kalmış yasa ve yönetmelikleri değiştirip, dönüştürmek için demokratik mücadele verirler.

Önümüzde üç örgütlenme aracı var. 1-Dernekleşme, 2- vakıflaşma, 3- Dergâhlaşma. Dernekçilik dar kapsamlı olup, günümüz şartlarında işlevselliğini yitirmiştir. Dernekçilikle büyük ve derin hareketler ileri atlımlar yapamazlar. Tıkanır kalırlar.
Hiçbir hareket maddi temellere dayanmadan yürüyemez, göremez, duyamaz… Kısacasıasla başarılı olamaz. En mükemmel teorik bilgi ve
pratik geçmişe sahip olsa bile yerinde sayar ve dağılır.

Her hareket kendine dayanak yapacak bir maddi kurumlaşma seçimi yaparak; üretim, ticaret ve diğer kaynakları harekete geçirmek zorundadır.

İzlendiği kadarı ile çok büyük sponsoru olmayan hareketler, vakıflaşma yolu ile yukarıda bahsi geçen maddi temellerini oluştururlar.
Vakıflar ve bir alt birimleri olan şubeleri veya dernekler federasyonları veya başka kurumlar (Ör. Cem Evleri) maddi temelleri sayesinde
sosyalitelerini (üst yapı) gerçekleştiririler.

ÇAĞDAŞ ALEVİ BİRLİĞİ -PLATFORMU yürüyebilmek için aşağıdaki etkinlikleri yapmak durumundadır:

1- Tarih ve Kültür kurulunu oluşturarak araştırma ve incelemeler yapmak.
2- Konferans ve seminerler.
3- Gençlik teşkilatı.
4- Kadın kolları
5- Haber portalı
6- Radyo
7- Gazete ve dergi
8- TV.
9 –Kahvaltılar, sosyal etkinlikler, geceler düzenlemek, piknikler, resim ve iş sergileri, kadınlar günü; kadınlar gününde her kadın yöresinin yemeğini yaparak arkadaşlarına ikram eder ve tarif vererek kültürümüzün gelişimine katkı sunar. El işlerini sergilerler, Aleviliği tartışırlar. Dostluk geliştirirler yalnız olmadıklarını görürler Böylece Aleviler arasında saflar sıklaşır.
10-Genç günleri: Gençlerimizin birbiri ile tanışmaları , kaynaşmaları, dostluğa dönüşür. Bu tanışmalardan evlilikler doğar, sosyal dayanışma doğar, ekonomik dayanışma doğar, daha da önemlisi kendine güven doğar.
10–Yurtiçi ve yurtdışı turlar için organizasyon.
11-Yukarıdaki etkinlikleri yapabilmek için büroların kiraları.
12-Büro çalışanlarının maaşlar

13- AKEL ve ARGUVAN VAKFI
Asgari müştereklerde anlaşabileceğimiz benzerimiz örgütlerle çeşitli platformlarda birlikte olmak,
Ortak etkinliklerle bir araya gelmek.

14- Kurslar düzenlemek.

15- Sporu önemsemek ve takım çalışmaları yapmak.

16- Alevi yoğunluklu bölgeleri ziyaret etmek. Konaklama tesisleri yapmak. Köylünün ürününü alıp ticaret yapmak

Bu maddeleme daha da devam edebilir. BÜTÜN BUNLARIN GERÇEKLEŞEBİLMESİ İÇİN maddi kaynaklara gereksinim vardır. Bu gereksinimleri
karşılayabilecek en iyi kurum bize göre bir VAKIF olmalı.

Vakıflar mahkeme kararları ile kurulur. Vakıflar her çeşit iş, ticaret yapabilir ve işletmeler kurabilirler. Vakıfların muafiyetleri
vardır. Vakıflar Kurucular Kurulu (Mütevelli Heyeti) ve üyelerden oluşur. Kurucular kurulu vakfın sahipleridir,sayıları bir veya daha fazla
olabilir.

Vakıf organları:
1- Yöetim Kurulu
2- Denetleme Kurulu
3- Komisyonlar. Komisyonlar çok sayıda ihtiyaçlara göre kurulur.

Vakıfların kuruluş süreci:
1-Vakıf geçici yönetim kurulu ve geçici denetleme kurulu oluşturulur.
2*Vakıf Kurucuları belirlenir. (Vakıf üyeleri)
3-Vakıf senedi (anayasası) hazırlanır.
4-İki avukat ve bir mali müşavir tayin edilir.
5-En az 50 bin TL sermaye temin edilir.
6-Yukarıdaki hazırlıklar bitince avukatlar vakfı resmileştirmek üzere mahkemeye başvururlar.
Vakıf bağımsız ama vakıf binasının içinde bir dergah çalışması yapılabilir mi?

ÇOK ÖNEMLİ NOT: Vakıflar mahkeme kararı ile kurulurlar ve var olan yasalara göre ve yönetilirler. Kimse ”ben yasa tanımam” diyemez. O durumda mahkemeye düşer ve var olan mevcut yasalarca yargılanır. Bu konunun Canlarla gerektiğinde yorumlanması, tartışılması gerekir.
Komisyonlar:
1- Tarih Komisyonu
2- Kültür Komisyonu
3-Gençlik Komisyonu
4-Kadınlar Komisyonu.
5-İnanç komisyonu
6-Halk ile ilişkiler komisyonu
ve bu komisyonlar ihtiyaca göre çoğaltılıp azaltılabilir.

Köşe Yazıları
İlgili Haberler
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Menü
Sohbeti Başlat
Merhaba,Web Sayfamıza Hoşgeldiniz..
Size Nasıl Yardımcı Olabilirim?