SORUN HEYKEL DEĞİL !
Düzgün Baba Cemevinde yönetim kurul kararıyla Sivas madımakta katledilen canların anısına dikilen 33 fidan ve temsilen (rızalıkla) Hasret Gültekin anıtının kaidesinden sökülüp Cemevinde beklemeye alınması sonrası Yaşanan gelişmeler planlı bir provokasyon mu? Sorusunu akıllara getirmektedir. İş insanının yaptığı resmi başvuruya 2 yıl önce Düzgün Baba Cemevi yönetiminde kararı alanda sonra kaldıranda şimdiki yönetim kurulu başkanı aynı kişidir. Açılışa davet için gittiği Demokratik Alevi Derneği’nin karşı açıklama yaparız tehdidine boyun eğmiştir. Gerek dernek kongresi ve sonraki süreçteki kavgalar rant ve alan kapma suçlamalarının gerçekliğini göstermektedir. Düzgün Baba Cemevi yapılırken, beton basamaklarla ziyaret dokusu bozulurken, reklam panolarıyla bu tahribatı perçinlerken şimdi birbirlerine küfreden taraflar neredeydiler? Ziyaret topraklarının olduğu Bawa Qureş ocağı ve Mürşit Bawa Mansur ocağı rızalıkları alınmadığı tüm açıklamalarda aşikardır. Düzgün Baba Cemevi ‘’rızasız lokma’’ yenmeyeceğini bilmez mi? *Birbirlerine ‘’ikrar verdik-musahip kurumlarımız’’ dediği Alevi kurum yöneticileri bilmez mi? İkrar Yol’a verilir. İkrarından dönülmez. Musahip dediğinden sorumludur sorunlu değil. *2 yıllık bir süreçte her yerde sahte birlik fotoğrafları veren yöneticiler bu sorunu neden meydan açarak konuşmamıştır. *10 gün süren hakaret açıklamalarına Alevi Federasyonlar, Alevi vakıflar, varlığı sorgulanan inanç kurulu neden sessiz kalmışlardır. Daha önceki sorunlardaki gibi Dar-Meydan-Cem olmaktan kaçınarak Alevi kurumlar yönetilemez. *Cümle varlığı Hak bilen Alevi Kızılbaş öğretisi doğanın talanına, Asimilasyona, ocak, ziyaret ve dergahlardaki tahrifata, karşı olmak gerektiğini öğretir.72 millete bir nazarda bakar ve etnisiteye dayanmaz. *PSAKD ‘nin yaptığı 1. açıklamada ‘’Hızır paşa ‘’ *DAD’ nin yaptığı açıklamada ‘’ %80 Kürt Alevisi, Kürt Alevi damarıyla hesaplaşma, Ocakların Hacı Bektaş’a bağlanması, Türk-İslam aklının yapay sol versiyonu, Hacı Bektaş’ın nereye sığındığını bilmeden ’’ *AABK ’’ katledenler kadar suçlusunuz ’’ *PSAKD’ nin yaptığı 2. Açıklama ‘’sarayın ağdalı dili, çağdışı, yöre milliyetçisi, şoven, ilkel, feodal ‘’ gibi ifadelerin yanında ‘’ DAD ile her türlü ilişkinin kesilmesi,2 Temmuz anmalarına dahil etmemek, şube binalarına gelmelerini istememek, ilişki kurup görüşenlere disiplin tehdidi’’ Yukarıda belirtirken bile incindiğimiz bu ötekileştiren, sorumsuz dili bilmeden kullandıkları düşünülemez. Karşılıklı yapılan açıklamalar 30 yıllık Alevi hareketinin birikimine yapılmıştır. Demokrasi mücadelesinde yer alması gereken Alevi dinamiğine darbe vurmaktan başka bir işe yaramamaktadır. Pirlerimizin dediği gibi ‘’Cahiller kendini aklar, Kamiller özünü yoklar ’’Alevi kurumları adına açıklama yapanlar bilmezler mi müşküller Hak meydanında Pir huzurunda çözülür. Biliyor ve yapmıyorlarsa derin akılların bu yaşananlarda rol aldığını düşünmek bile istemiyoruz. Bir an önce tarafların yayınladıkları açıklamaları geri çekmeleri ve özlerini dara çekmelerini istiyoruz. Tüm kurum temsilcilerinin ve Ocak temsiliyetiyle bir araya gelip bu sorunu çözmeleri ve bundan sonra Yol dilini kullanmaları için uyarıyoruz. Tarihe kara bir leke olarak geçmek istemiyorsanız ikrarına sadık bir yar olmalısınız. Madımakta ser verip sırlananların anısını kişisel hırs ve egolarınıza tercih etmeyin, yarayı tekrar kanatmayın. Enerjinizi birbirinize değil minaresiz camiye dönmüş cemevlerini düzeltmeye yöneltin. Ocak pirlerinin ve Mürşitlerinin dediği gibi ‘’anıt konulduğu yerden kaldırılmamalı’’, Bawa Düzgüne emanet edilmeli. Kaldırılması gereken reklam panolarıdır. Cemevlerindeki asimilasyoncu resimlerdir. Yol Cümleden uludur. Gerçeğin demine Hü.
ÇAĞDAŞ ALEVİ BİRLİĞİ PLATFORMU