ALEVİLİKTE SIRRI HAKİKATIN ZAYIFLAMASIYLA SAVRULAN OCAKLAR.
Nesimi esrarı faş etme sakın
Ne bilsin ham ervah likasın hakkın
Hakkı bilmeyene hak olmaz yakın
Bizim hak katında elimiz vardır.
Söze Nesimiden başladık. Geçmişte Aleviliğin sırrı hakikatleri dergah ve ocaklarda ki eğitim ve öğretimle yetiştirilen inanç adamlarına detayları nedenleriyle öğretiliyordu.Bu inanç yolculuğunu tamamlayan genç insiyatörler. Bunu yaşamlarıyla içselleştirip olgunlaşıp bu inancın temsilcileri olarak bulundukları yörelerde bunları uygulamaya aldığı ışığı dışarıya yansıtarak toplumunu aydınlatır. Sonra ki süreçlerde bu öğrenilen sırrı hakikatler müritlerine ve halka anlatılmamaya başlandı.Bu durumdan kaynaklanan inanç bilgi akışı ve bilinç alevi tarafından öğrenilmemesi ocakların ve dergahların eğitim ve öğretim etkilerini yitirirlerken babadan oğula geçen ve giderek de inanç gerçekliği konusunda bilgisizliğe doğru yol alan PİRLİK ve DEDELİK yapısının halk arasında kurumlaşması sonucunda inanç alanında masallar ve hikayeler ve kulaktan dolma rivayetlere dayanan özünden soyutlanmış içi boş bir alevilik oluşturulup yaşatılmaya çalışılmıştır.
Böylece özünden koparılan uzaklaştırılan kutsal değerleri ve kültürel ritüelleri dejenere edilmesiyle Aleviliğin bu hali günümüz koşullarına gelindi. Buna sebep korumaya yönelik örgütsüz olmaları ,dağınık çekingen olmaları ,devlet ve devletin inançsal baskı aygıtlarının sürekli katliamlarla bastırması önemli rol oynamıştır.
Aleviliğin dinamiklerinin (tarihi ,kökeni ,sosyo kültürel yapısı ,yolu ,felsefesi ,inanç önderlerini söylemleri) bu şekilde özünün boşaltılması köklerinin kurutulup bağlarını koparmaya çalıştılar.
Böylece bakımsız bir çiçek gibi kuruyup gitti ; esen rüzgarın durumuna göre dönen bir hal oldular.
Aleviliğin bu duruma düşmesinde menfaatçi ,düşkün alevi pir dedelerin ve ileri gelenlerin egemenlere misyonerlere pazarlamaları ve islamın içinde ki aktörlerin şii eksenli ve mezhepsel değerleri Alevilerin değerleriyle karıştırarak İslami bir iklim içine sokmaları ,pirsiz ve alevi değerleri içselleştirememiş insanlarımızı alevi Kızılbaş inancından uzaklaştırıp Sünni şii eksenine kanalize olmuştur.
Aleviler bin yıldır ki kendilerini inandıramadıkları İslami çevreden katliamlarla kendilerine gelmemiş hala da arabın dininden medet umar hale gelmiştir.Son dönemde ki diyanetin açıklalamarında ‘’alevilğin sapkın bir inanç olduğu ,Alevilerle evlenilmez ,kestiği yenmez , selası okunmaz ve İktidarın insanları alay geçerçesine cümbüş evi demesi ,Aliyi sevmek Alevilikse en büyük alevi benim demeleri hem inancımızı hemde pirlerimizin sadıklarımızın ürettikleri ni küçümsemişlerdir ‘.Ne yazık ki islamın özüyüz diye dolanan sözde ocakzedeler bu masalı hala dillendirmesi çok acı ve bunu dillendirenlerinde yukarda söylediğim gibi Alevileri pazarlayanlardır.Bunlar kendi cellatlarına aşık olmuş ve onların insafına bıraktıkları Alevileri, katliamlara açık hale getirerek suni denge kurmaya çalışan içimizde ki işbirlikçi faşistlerdir.
Yapmamız gereken canlar MARİFET makamına gelmiş alevi önder pirlerin öğretisini almak ve Aleviliğin kendi dinamiklerini iyi bilmek geliştirmek cemini ibadetini semahını öğretisini yolunu felsefesini iyi öğrendiği zaman bu koruyucu tabaka onları diğer inançlarının katliamlarından koruyacaktır.Her inanç gibi bizim de inancımız özgür eşitlikçi bir iklimde kendi özüne dönecek aydınlık bir geleceğin mimarları olacaktır.Hızır yar yardımcınız orucumuz hak katında kabul olsun..
Hukuk babından girmeyen aşık
Tarikat sırrına ermeyen aşık
Marifet abında yunmayan aşık
Hakikatte kamil sayılmaz asla..
Sosyolog /İbrahim ERGİN
