ALEVÎ OLMAK – 5
Binlerce yıllık tarihi geçmişe, kültür, inanç ve yaşama dayanan alevi toplumsal yapısı ve gerçeği, bütün tarihî ve günümüz gerçeğinde de mazlum ve mağdur olduğu gibi, resmi otoriteler, yönetimler ve devletler tarafından kabul görmeyen, baskı, asimilasyon, zulüm ve katliamlarla yok sayılıp parçalamaya çalışılıp, sürgünlerde eritilmek, özünden ve gerçeğinden uzaklaştırılarak inkar ve imhayla karşı karşıya bırakılmıştır.
Bütün egemen, otoriteler ve despot yönetim yapı din ve devletlere, Alevi toplumu özü inancı ve yaşamı gereği terstir, aykırıdır ve karşıdır.
Bu nedendendir’ ki Alevi toplumunun varlığı bile, kabulü, bir yana toplumsal bir tehlike, toplum olarak potansiyel suçludur.
Alevi toplumunun varlığı, birliği ve örgütlülüğü, geleceği için hayati öneme sahiptir.
Ağır yönelimler karşısında = yolun öncüleri dedeler, pirler imha edilmiş, dergahlar ve ocaklar yasaklanıp, kapatılmış, yerel ve bölgesel alanlara hapsedilerek, bir birin’ den ilişkisi kesilerek koparılıp parçalanmış olan alevi toplumsal bütünlüklü yapısı bu günümüzde, örgütlenmede bunun derin sancılarını yaşamaktadır.
Alevi toplumu, tarihsel gerçeğinden hareketle, madur ve mazlum oluşu yapısı gereği kültürel, inançsal, felsefik ve düşünsel birikiminden hareketle, demokratik özünü esas alarak, barışın dilini ve temsilini örgütlenmenin temeline yerleştirebilmelidir.
Dergah, vakıf, Cem evi, dernek ve federasyon lar üzerinden, biçimsel örgütlenmenin geliştirilmesi kısmi kazanımlar sağlayıp, belirli bir toparlanmayı geliştirdiği gerçeği, herkes tarafından kabul gören bir durumdur.
Esas kurumsallaşma, mevcut biçimsel kurumların içini doldurabilecek, yolda birlik esasında, Alevi toplumunun bulunduğu her alanın özgünlüğü dikkate alınarak ve yaşamsal ihtiyacın tüm gereksinimlerini karşılayan düşünsel yoğunluğun geliştirilip kurumsallaştırılması, bütünlüklü olarak alevi toplumunu kapsamına alması önemli olan.
Öz gücüne dayalı bir örgütlenme.
Öz güç Alevi toplumunda mevcuttur.
Tarihsel birikimi, güncel potansiyeli, tecrübe ve kazanımları düşünsel yoğunluğu geliştirip derinleştirerek, yaşanan sorunların çözümünü ve öncülük kurumunu geliştirilmesi, örgütlenmenin gelinen aşamada’ ki öncelikli görevidir.
Alevi toplumu büyük bir pazar.
Her kesimin iştahını kabartıyor.
Herkes kendine göre birşeyler alıp satmaya çalışıyor.
Alevi toplumunda ki oluşturulan deformasyon, dejenerasyon ve asimilasyon sonucu, ihanetçi ve yol düşkünü bol bir toplumudur.
Alevileri ekonomik bir pazar olarak görenler.
Alevileri salt bir siyasi oy potansiyeli olarak görenler.
Alevilerin inaç ve kanat önderi olarak, kedilerine rol atfetmiş, her güç ve otoriteye pazarlamaya çalışanlar.
Bunlar içte ve dışarıda örnekleriyle çogaltıla bilinir.
Alevi örgütlenmesi, geçmiş yapısında ki geleneksel ve amatör örgütlenmesini aşarak profesyonel bir örgütlenme hedefini geliştirip gerçekleştirmesi kaçınılmazdır.
Fatima ananın ocağının eşiğinden içeri giremeyenin aleviliği muammadır, her yönüyle tartışmaya açıktır.
Buda bize gösteriyor ki, kadın eksenli gençliği esas alan, kadro eğitimlerini geliştirip derinleştirerek, profesyonel bir örgütlenmeyle kurumların içini doldurmak ve alevi toplumunun geleceğini garanti altına almak ve güvencesini oluşturmakla yükümlüyüz.
Kemal Cenik.