UMUT
VE CESARET BULASICIDIR, ZAMAN BUNUN TEMSİL ZAMANI.

Zorlu bir tarihin yolculuğundan geldiğimiz, tarihi bir süreci ve anı yaşıyoruz.

Tarihin ve zamanın ruhunun, canlı bir organizma ve bizlerin de bunun bir sonucu olduğumuz gerçeği, belleğimizde ve dünyamızda ki yeri, hiç bir gücün yok edemeyeceği kadar derin, kapsamlı güçlü ve gelişkindir.

Karşı karşıya bulunduğumuz durumun, nasıl bir küresel korku imparatorluğu oluşturulduğu ve bunun tüm dünyamıza ve evrenin en ücra alanlarına varana kadar türümüz isana, iletişim enstrümanlarıyla ve medya merkezleriyle yogun bir bombardumanla, hâkimiyeti altına alarak bir esaret durumunu yaşamakta ve yaşadığımız gercegidir.

Bu görünmez düşman, VİRÜS üzerinden oluşturulan algı ve gerçeğin amacı =
Karşısında, direnç göstere bilecek insanın ve insanlığın vicdanını, irade ve bilincini kirmak teslim almak ve gönüllü esarati geliştirmek olduğu iyi görülmeli ve iyi bilinmelidir.

Dünyanın bir cok alan ve bölgelerinde Afrika başta OLMAK üzere insanlar açlıktan ve susuzluk ‘dan kırılırken, bu duruma sesziz ve duyarsız hale getirtilen tüm insanlık benzeri bir durumla karşı karşıya kaldığında ne kadar anlaya biliyor ve algılaya biliyor?

Neymiş ateş düştüğü yeri yakarmış.

Bu gün bu durum karşısında insanlığın gelişmişliğini yere göğe sığdıramayanlar, 21, yüzyılda çözüm olarak temizlik, dezenfektan ve bağışık lık sisteminin güçlendirilmesine, VİRÜS ün, elektronik bir posta yayılma hızı ve bulaşıcılığı karşısında sınırların kapatılıp, oluşturulan mega metropollerin karantina altına alınmasına varana kadar önlem alınmakta.

Doğal insan ve toplum olmanın, ortak değerleri,
sosyal varlık olmanın ortak yaşam ve ortak her anlamda ki üretim alanları büyük bir TEHDİT ve tehlike altına alınarak, en modern anlamda gönüllü kölelik ve esaret dayatılmaktadır.

Bu durum karşısında = insanın ve insanlığın kendi ortak değerleri ve kökleri üzerinden gelişiminin bilgi ve birikimleriyle, ruhsal bütünlüğü, vicdani gelişiminin zemin ve iklimin’de yeniden yapılandırarak, teslim olmayacağı, esareti kabul etmeyeceği bilinçi gelişkindir ve vardır.

Bu gelişkin bilinç ve iradenin mevcudiyeti, insanlığın kazanılmış olan değerleri, hak ve özgürlükleri gerçeğinde ki mücadele ve örgütlülüğünü yaşamın her alanında kendisini var ederek gelişip güçlenmesi kaçınılmaz dır.

Dayatılan bu KORKU imparatorluğu karşısında, birikimin ve bilincin açığa çıkardığı cesaretle, birey olmanın, toplum olmanın gereği ve ihtiyaçları yeniden geliştirilip gerçekleştirilerek, kendimizi yapılandırarak var etmeliyiz.

Sınırların kapatıldığı, metropollerin karantinaya alındığı ve insanların evlerine mecburî olarak hapsedildiği ‘ni yaşadığımız bu günlerde olup bitenlere anlam vermeye, alamaya çalıştığı gerçeği, ” artık hiç bir şey ekisi gibi olamayacak ” durumunda ortak kubul gören bir gerçeklik.

Merhaba yeni DÜNYA ve insalık.

Dünyamız, doğamız, türümüz ve tüm canlı varlıklar adına.

Ya sana bir başarı bahsedeceğiz, yada seni insanlığın, düşkünü, düşmanı ilân ederek teşhir ve tecritinde mahkum ederek uzun erimli insanlık mucedele ve gelişimin de, varlığımızı koruyarak, seni kaderine terk edecegiz.

Kemal Cenik.