SEVGİ EVRENİ KAPSAR

Kini bilmeyiz küfür yoktur dilimizde.
Nefreti uçurduk hiç kaldı nefsimizde.
Kibiri saldık dostur herşey içimizde.
Barışa meyl eyledik gül dağıtırız biz.

Bendeniz Mehmet Ali Çabuk’a ait bir söz ‘SEVGİ EVRENİ KAPSAR‘ İmzaladığım kitaplarıma bu sözü düşmek çabam süreklidir. Bu mesajı tüm insanlara duyurma gayretimden kaynaklansa gerek…

Evren varolandır. Sevgi evrenin eşiti/kapsayanı/ahengi/düzenleyicisi… Örnekleme yöntemi ile açıklayacak olursak; bir çiçek ile Güneş arasında sevgi ilintisidir, çiçeği dönüştüren ya da su yüklü bir kuyruklu yıldızın, bir gezegene yönelip çarparak, yeni bir oluşum yaratmada sevgi yönelimin kaynağı değil mi? Çok uzak bir gökcismi ile yerdeki bir kum tanesi arasında sevgi iletişimi yok ise KENDİNE ÖZGÜLÜK nasıl olacaktı? Kendine özgülük değil mi Hakkı Hakk eden, VARLIĞIN BİRLİĞİNİ oluşturan?

İtikat ettik inandık kamil insana.
Ademe gönül verdik kalbi pak olana.
Dağları aştık menzilinde yol bulana.
İnandık hakka ikrarı dağıtırız biz.

Özel mülkiyetin oluşum süreci ile sevginin yerini BENLİK almış olup; benlik de bağrında menfaat, kin, gurur, kibir ve bunların kaçınılmaz yansıması olan; bedensel ve kültürel yokedişler yer almıştır. Bir başka deyiş ile kendini yaşatmayı başkalarını öldürmek ya da asimilasyon yolu ile kendine dönüştürmeyi yöntem olarak seçmişlerdir. Bu hangemada oluşan büyük alt/üst oluşta da semavi dinler özel mülkiyet adına olmazsa olmaz bir işlevsellik içinde bedensel ve kültürel katliama çanak tutmuşlardır. Alevilikte özel mülkiyetin olmayışından dolayıo Semavi Dinlerin Hışımına uğramıştır. Dünya’nın bütün canlılarının ortak yurdu DÜNYAYI parselleyerek sınırlar çizebilmişlerdir. Hiç de hakları olmadığı halde rüzgara varıncaya kadar (hava sahası), denizlere varıncaya kadar (deniz sahası), yok efendim olmadı AY’da ve MARS’ta dahi parselazisyona gitmişlerdir. Yerin ve göğün bütün zenginliklerin kişisel menfaatleri için kullanmaktan bir an bile çekinmemişlerdir. Bu sistemlerini devam ettirebilmek için ise devasa ordular ve insan emekli çok pahallı silahlar üreterek devreye sokmuşlardır. Bunları yaparken Hakk’a, doğaya, canlıya, cansıza saldırarak, yokederek, kirleterek yapmışlardır. Sevgiyi bir kenara atarak bunu başarmışlardır. Sevgini n yerine kini, nefret, kibiri koyarak yol almışlardır.

Sevgi verdik ağacın yeşil yaprağına.
Yerde sürüngene denizden balığına.
Uzay dumanına yıldızın uzağına.
Sevgi ile bakar sevda dağıtırız biz.

Alevilik Hakk, doğa, insan inancı olup, yolu SEVGİ yoludur. Antik çağdan itibaren özel mülkiyetin ve de dolayısı ile semavi dinlerin hışmına uğramıştır.Tarihi süreç içerisinde periyodik bedensel ve kültürel (asimilasyon) katliamlara uğrayarak bilinen çarpıtılmış haliyle günümüze varabilmiştir. Hiçbir inanç bu denli katliam ve hakarete uğramamıştır. An itibatrıyla da derin-yoğun asimilasyon yaşamaktadır.

Alevilik bir etnitise inancı olmayıp, tüm Mezopotamya ve Anadolu halklarının ortak inancıdır. Yahudilik, Hırıstıyanlık, Müslümanlık yok iken varolan, Hakk ile varolan, vardan var olan kadim inançtır. Sevgi yüklü olup yaşam alan amacı RIZA ŞEHRİDİR. Herşeyin RIZALIĞA dayalı olduğu bir yaşam… Ne özel mülkiyet ne de devlet… Kimin haddine yeryüzünü parsellemek, rüzgarı ve suyu paylaşmak… Güneş ve ay ışığı hepimizin ise yer ve yerdeki su ve de gökteki hava da hepimizin. Evet böyle gördü ulularımız.

Seyid Oğlu nurlu sabahın melekleri.
Zümrüt renk saçar göle düşen akisleri.
Bin bir bereket dalar topraktan içeri.
Günes nurunu salar nur dağıtırız biz.

Dünya bütün canlıların ortak yurdur DÜNYAYI parselleyip sınırlar çizmek, orttkllığı yok etmektir. Ayrıca rüzgar, deniz sahası, hatta Ay ve Mars’ıda parseller… Korkarımki gelecekte evrendeki başka yıldızlarda BEN in malı olarak kişisel menfatlar uğruna özelleştirilecektir… Bunları yaparken Hakk’a, Doğa’ya, Canlı, cansız Varlığa saldırarak, tahrib ederek, çoğunu da kirleterek yaşama olanağını bırakmamışlardır Bunların hepsi Sevginin olmadığı yerde ortaya çıkmıştır.. Zira Kin, Kibişr, nefret ve bencillikle yaşamayı kendilerine yol olarak seçmişlerDİR.

Alevilikte düşmanlık yoktur, sevgi egemen olandır. Alevilikte; yıkmak yakmak, devirmek, öldürmek, yoketmek yoktur, sevgi egemen olandır. Öyle olduğu için de yetmişiki millete aynı nazar ile bakar. Düşmanın panzehiri sevgidir. Öyle ise sevgiye sarılmalıyız.. Evreni dahi kapsayan sevginin gücü kini ve nefreti yenmeye şüphesiz yeterlidir. Alevilik sevgi yüklü olup yaşam amacı ve hedefi Rıza şehri-dir. Evrenin döngüsü gücünü sevgden alır, Bu muhteşem güç bir gün gelecek ve insanın kin, nefret ve özbene dayalı suni yaşam tarzını silip süpürecek ve BÜYÜK DOĞAL SİSTEMMATİK, doğal döngüsüne kavuşacak ve Hakk, Doğa, İnsan egemen olarak RIZA ŞEHİRLERİNİ kuracaktır…

02.04.2020/mehmet ali çabuk

İlgili Haberler
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Menü
Sohbeti Başlat
Merhaba,Web Sayfamıza Hoşgeldiniz..
Size Nasıl Yardımcı Olabilirim?